2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
492
Okunma
Yüzümü yere düşüren çaresizliğimle
kapına gelmiştim.
Senden sadece bir yudum sevgi,
birazcıkta merhamet dilenmiştim.
İncinmiş gururum,
gözümdeki yaşlara bulanmıştı zaten.
Issız sokaklardaki kaldırımlar yoldaşım,
O derme çatma sokak lambası da,
sırdaşım olmuştu benim.
Görmedin.
Bilmedin.
Sadece gittin.
Sen de Gittin.
Ağaçlar yaprak yaprak gökyüzüne
uzanmıştı.
Denizin o dehasa mavi karanlığı
kabus gibi üzerime abanmıştı.
Geceyi hırka gibi giyinmiş
uykusuzluğumda cabası.
Çiçekler nasılda soluktu gözlerimde,
bir bilsen.
Artık ölümle konuşmaya başlamıştım,
çaresizce.
Görmedin.
Bilmedin.
Sadece gittin.
Sen de Gittin.
Senden sonra,
ölümün mü hecesiyim?
yoksa yaşamın mı?
bilmiyorum.
Oysa ben seni sevmeye yeni başlamıştım.
İçimde dünyanın bütün akşamları.
Yüzümde ayrılığın tokat gibi çarpan
cevabı.
Gökyüzü bulut bulut uyanıyor,
örtüyordu hep üzerimi.
Sensizliğin yağmurlarıysa,
ıslatıyordu bu sızlayan yüreğimi.
Görmedin.
Bilmedin.
Sadece gittin.
Sen de Gittin.
Kimsenin bilmediği yollardan geçiyordum,
dilimde kimsesizliğin türküsüyle.
Kuş uçmaz kervan geçmez sevdaları,
yama yapıyordum kendime.
Sen açmıştın can evimi,
bende sana meftun olmuştum.
Ve sen kapadın,
duvar ördün aramıza.
Ziyan olan sevdamı,
bende gömdüm kahrolası şu solyanıma.
Görmedin.
Bilmedin.
Sadece gittin.
Sen de Gittin.
Yazan : Recep Hamza
5.0
100% (2)