0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
548
Okunma
Üstümüzde nazar mı var
Düşer dururuz
Biz ölmeden çözülmez mi bu kara sihir
Vuslat gemisiyle seyri düşte görürüz
Bu kaçıncı demir alma
Kaçıncı tehir
İskeleden güverteye bir haber uçar
Fırtına kopacak derler keyfimiz kaçar
Her vuruşta gövdemizde bir delik açar
Her dalgası boydan aşar
Çıldırır bahir
Bizi herkes böyle bilir elin sabisi
Hatır kırsa döner kalır bizim gibisi
Köpürür keder ırmağı artar debisi
Mahalleyi sel götürür
Göl olur şehir
Dokunma alsın hırsını bunu saymayız
Vursun yarsın kafamızı acı duymayız
Biz birine yâr demişsek gönül koymayız
Tut ki dökmüş kanımızı
Eylemiş nehir
Çıkıp endam eyledimi kor dudaklımız
Saçlarını salladımı oynar aklımız
Herkese aşikâr olur gizli saklımız
Bizi rezil rüsva eder gözleri mühür
Biz ki sevda türbesinde çile çekmişiz
Kaldırmış dünya varını göle dökmüşüz
Giymişiz demir çarığı yola çıkmışız
Dost köyünde bir kapımız bulunur zahir
Gönlümüzü teslim alır bir müşfik hande
Göğsümüzde en dağlıdır taşırız tende
Eşiğine kul mu lazım yaftamız bende
Elimizden her iş gelir
Adımız mahir
Bunca yılın çerçisiyiz tartı tutarız
Varırız can pazarına alır satarız
Yıkılırız avlusuna postu atarız
Sevgilinin taş yüreği yumuşar ahir
Dil döker razı ederiz zülfü siyahı
Kusur bizim
Mevla bize yazsın günahı
İmamı şahidi neyler gönül nikâhı
Tenimiz yüz görümlüğü
Canımız mehir
Kalbimizi köşk ederiz
Bilsin yeter ki
Kırk sene açık tutarız
Gelsin yeter ki
Yoluna baş koyduğumuz gülsün yeter ki
Açılsın Zühre’nin gülü
Kurusun Tahir
Sana birkaç küçük soru söyle beyzade
İnsanı ne deli eder aşktan ziyade
Hangi yarayı sağaltır bir yudum bade
Baldan ayrılır mı dostun sunduğu zehir
5.0
100% (4)