Hangi şiirin kıtasında sana seslenemedim ben?
Söylesene hangi dizelere sığdıramadım seni?
Kaç dilden ithaf etmeliydi sana anlatışlarım?
Kaç suret yokluğunu yakınmalıydı tüm evrene?
....
Anlamı sen olmayan hangi şarkı dillendirilip dinlenebilir?
Seni anlatmaya yetersiz kalan hangi nota enstrümanla buluşabilir?
Hem enstrümana ne gerek var ki?
Doğadaki tüm sesler senin nefesin değil mi?
Gökyüzündeki hangi çizgi seni anlatmaz insanlara ?
Sahi hangi çıkmaz sokağın çıkış noktası oluverdin sen?
Yada sen hangi varlığın anatomisinde çözümlenebilirsin ki?
.....
Tutsak bir gardiyanın hüznünde saklı değil mi yokluğun?
Yada özgür bir kaptanın rotasında nasıl yelken açtırı veriyor varlığın?
Söylesene ey yar hangi şiirin uçurumundaki çiçeğin yaprağında gizli vuslatın?
Ey yar yanımda olup nasıl bu denli hasretine mazhar oluyorum?
Söylesene her gün nefesin, sesin sen benimleyken nasıl oluyor da ateşin en hiddetli anını,
Nasıl oluyor da havanın soğuğunda en ayaz düşleri sınıyor bedenim?
Yada sevdasında kaybolduğum söylesene
Seninle dolarken her zerrem bu denli nasıl oluyor da ;
Bensizlik girdabına çekiliyor yüreğim.....

,,,,İPEK KALKAN....