17
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
5805
Okunma

neden denizler bu kadar kararsız mavi
neden uzaklaştıkça koyulaşır, vuslatın rengi
ağlamak gibi bir ayrıcalığı mı vardı,
susuşlarınızın da
o yüzden mi dokunabilsem demişti Orhan Veli
ellerimle gözyaşlarınıza,
dokunulmazlığı bu yüzden miydi, gözlerinizin?…
su gibi aziz ol dedikçe
su gibi AZİZ miydi acaba?
yanan bir otel odasında kalınca, NESİN?…
içim daralıyor a dostlar …
puştluğun düz ovalarında
çıksam diyorum, şu dağların yücelerine
eyvahhh!.. Ne menem bir kelime?
acaba İsveç’de KRON’ik midir Olof Palme’nin
kim vurduya gitmiş gülümsemeleri
kim sürdü dağlarımıza, bu kadar acı yeşili
bu kadar kurşuni olurmuş demek, silahın sesi
gözyaşları çok sesli bir renksizliğe mi düşer,
o yüzden midir küskünlüğü tüm renklere, annelerin
o yüzden midir duruşu bu kadar........... ........... mesafeli...
bu şiir örtse üstünü
mâsum çocuklar gibi uyuyabilirmisin,
kâbuslardan uyanıp ağlayabilirmisin,
karşında görünce beni….
mor, siyah, ve en son gönderilen yeşil
hep çocukların erişip, ulaşamayacağı yerlerde mi sakladınız gerçekleri
o yüzden mi çıkıyordu acaba, yeni yetme kavgalar
hey garson… Nerde kaldı bizim Dinlerin Kardeşliği…
bir Selahaddin Eyyûbi kadar… olamadınız ki!…
neden ortak bir çiçek bulup takamadı bu ülke, yakasına
karanfil kadar sosyalist,
lâle kadar Osmanlı…
bu kadar günahı sığdırabildiysek eğer
bir karış alnımıza,
düz yazı
bir gamze çukuruna da iki satır insanlık
bırakılmalıydı
SORMAK YETMİYOR
YORULDUM
BIRAKIYORUM
erolgürcan