Canımın cananı, sitem var bugün;
Şu kibir dağından, inmedin düzgün
Sözcükte iğneli, dizede üzgün;
Oluyorsam eğer, senin yüzünden

Sen gül ben bülbüldüm, söyleşir iken;
Ben vuslat diyordum, sen daha erken
Şimdi sükutunda, dilime diken;
Doluyorsam eğer, senin yüzünden

Türküler salarım, gelmiyor yankı;
Şakıyan dillerin, lal oldu sanki
Düştün hayalimden, berbat bir an ki;
Buluyorsam eğer, senin yüzünden

Bir bahane saydım, yoğun işine;
Adam yanar iken, devlet işi ne?
Bir resmine mahkum bir de düşüne;
Kalıyorsam eğer, senin yüzünden

Şeş kaza kurtulsam, müşkül işinden;
Uyuyan bir ağrı, azar dişinden
İsyana bürünüp, sır gidişinden;
Soluyorsam eğer, senin yüzünden

El ele göz göze, aşıklar gezer;
Hayalin can verir, yokluğun ezer.
Bir sevda çölünde, canından bezer;
Dalıyorsam eğer, senin yüzünden

Böyle zulmü layık,gördün erine;
Gün be gün bir hasret, iner derine
Çayıma tuz atıp, şeker yerine;
Alıyorsam eğer, senin yüzünden

Başa taç ederek, eşsiz eceyi;
Şaşırdım, vakiti, gündüz geceyi
Sabahın yatsıya, edip secdeyi;
Kılıyorsam eğer, senin yüzünden

Sebepsiz sır oldun, naçar bırakıp;
Kendime hasımım, kendime rakip
Canımı kusurlu, canan murakıp;
Biliyorsam eğer, senin yüzünden

Ben aşk şarabında, varırken deme;
Sen tedirgin bir ruh bir müsademe
Müslim’de Ferdi’de, ulaşıp eme;
Çalıyorsam eğer, senin yüzünden

Eğer dilin yoksa, o gün matemim;
Giysilerim siyah,hüzün gündemim
Güzelleme tutup, bunca sitemim;
Salıyorsam eğer, senin yüzünden

Bir tatlı selamın, kör ufku deler;
Bir telle, mesajla, sunsan müjdeler
Sancını kutsayıp, iyi geceler;
Diliyorsam eğer, senin yüzünden
Kadir KOCA 26.06.2020