O bahçeler, o armut ağacı
Ve Fırat koylarında oynadığımız
Oyunlar bir masal oldu.

O armut ağacının altında
Koşuyorken tüm çocuklar
Koparmak istemiştim bal armutları...
Ve dibinde armut ağacının
Yatıp duran sevimli yılanı
Sanmıştım ki bir oyuncak !
İlk ve son defa okşamıştım onu !
Meğerse kıvrılmış yatan bir yılanı.

O Fırat kenarındaki evimizde
Geceleri masal dinlerdik uyumadan
O cinli mağara, o dev korkunç !
Ve yarpuz kokardı dağları Halfeti’nin yinede
Her şey mutlu ederdi biz çocukları.

Eski bir masaldı yaşadığımız
O Fırat’ın boylarındaki bahçelerde
Evlerde eyvanlarda yanardı ateş
Kaynardı ocaklardaki süt
Sabahın Fırat serinliğinde...
Kahvaltılarımızı yapardık
Kekik kokulu dağlara karşı.

Eski bir masaldı , çocukluğumuzda kaldı
Bayram sabahları kınalı ellerimizdeki
O mis kokular, özlem dolu yıllar !
Unutmadım unutamam dut yediğim
Ağaçlardaki kuş cıvıltıları ile
Yarıştığımız dallarda korkusuzca
Topladığımız dutları da unutamadım.

Eski bir masaldı hiç unutmadığımız
Dedemin bağlarında topladığımız
Kırmızı üzümler, yeşil zeytinler
Meğerse şimdi bir masal olmuşlar
Yaşadığımız en güzel yıllar
Çocuk gözlerimdeki hayaller ve umutlar
Yitirdiğimiz mutlu düşler !
Şimdi bir masal anlatılan...

Eski bir masal gibi
Bir asır ötede kaldı !

Aygün Deniz 15.06.2020


Halfeti ’ den bir görüntü.