4
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
769
Okunma

Geceleri
El ayak mavi köşküne çekilince
Fikir ile zikir kendi aralarında
Hummalı bir sohbete dalarlar...
Zikir neden
Niçin
Nerede yanlış yaptık diye
Kar yağmış saçlarını yola, yola
Ağlayıp kendini paralayarak
öz eleştiri yaparken
Fikir
Alır kırık bağlamasını kucağına
Sağ eliyle anıların bam teline vururken
Sol eliyle de karanfil kokulu ipek mendilini çıkartır ve
Zikiri teselli ederek
Gözyaşlarını siler...
Kalp mi ?
Bıçkın yarası mihman olmuşsa sinene
Şu çarkı kırık Dünya
alev, alev yansın isterse kimene...
Der ve
Bir daha mı asla diyerek
Boşa geçmiş yılların dişlerini biler...
Onları dinleyen kör pencere
Demir duvar ise
Kıs, kıs aralarında gülerek
Böyle uğrun, uğrun kendini yemek değil ki hüner...
Gelin olacak kız
Elbette bir gün yağız bir ata biner dercesine
Kilitli kirpiklerinin arasından hüzünlü gözlerle bakarlar
Fikir ile zikir’e...
Dünya halidir bu
Ömür yollarının yokuşu da vardır inişi de vardır
Hatta
Tek yön ve tek şerit
Köprü üzerleri de çok dardır...
Herkes mutluluk denen trene
Fikir durağından biner
Zikir durağında iner...
Ve günü gelir her can
Bütün acı, hüzün, keder ve sevinçlerini
Yürek heybesine doldurup
Kader kervanına yükler ve
Tek başına kara toprağın bağrına siner...
Ve
Buradan şeleğinde götürdüğü
iyi,kötü her ne varsa
Ahirette hepsini
Bir, bir tekmil olarak meleklere sunar...
Arka da kalanlar mı ?
Onlar da kalbinin saksısına ektiğin
Çiçeklerin kokusu ve rengine göre
Arkandan seni anar...
Eğer ki sen
Saltanat içinde aşka sevdaya doyarken
Var ise yadında yörende
sevgiye aç
Şunu bil ki
Orada kimsenin hakkını yemez yargıç...
Sen istediğin kadar kendine akça pakça hulle biç
Istediğin kadar ben masumum diye yemin iç
Kanar mı sana
Yeri göğü yaradan hiç...
Sen sen ol
Bir an önce eğriyi, doğruyu seç
İster fikir de
ister zikir de olsun suç
Önemli olan huzur ve mutluluk veren sonuç...
Kendim ettim
kendim buldum diye
Bırak mızmızlanmayı artık
Kendi düşen ağlamaz bilmezmisin
Ölü toprağı mı serpildi üzerine
Cesaret timsali yüreğin
Esarete yenik mi düşecek...
Yekin kalk hadi...Kalk
Silkin, dökün
Hava buram, buram özgürlük kokuyor
Bir göz at dışarıya
kör pencerenin parmakları arasından
Uzat ellerini
Dokun yıldızlara Ay’a
Kanatlarından yakala özgürlük kuşunu
Çıkartmadan bu hercai geceler hışını
Çevir gökyüzüne başını
Çek artık kalbini zindanlara mahkum eden
Tabuların fişini...
Yeniden Merhaba de hayata
Tut ateş böceğinin ellerinden
Körpe bir kız çocuğunun
Gözlerindeki ışık gibi
Yüreğinin şafkı
Vursun yüzüne
Duru ve
berrak...
Sen
Sevgiyi
Harmanlarsan
Yılların duldasında
Aşk pınarı çağlar umudun asasında...
Nafize
10 haziran 2020
03.23