Gün kıran tuvalet
Siyah kostümünü giymiş
Saks mavisi ipek kravatını takmış
binbir hevesle evine giderken
Akşam al dudaklı kırmızı şarabını açmış
Bol acılı meze ve
hüzzam şarkı eşliğinde
iki tek atmış
Aşkın sarhoşluğuna soyunuyordu adeta.

Gönül bahçemdeki asma, nane, kekik hanımeli
İnce belli kadehlerden kana, kana can sularını içmiş
Şen şakrak kokuları birbirlerine karışırken
Kiminin benzi beyaz
Kiminin yanakları kan kırmızı
aşkın simgesi güllerim..
Gözleri sevgi dolu bakan mor papatyam
Sımsıcak gülüşüyle içimi ısıtan yıldız çiçeğim (yaban asması) ve
Ortancalarım
Mutluluğun medarı iftarı altın çiçeklerim acı acı gülümseyerek
Aşk sarhoşluğuna soyunan akşamın kanatları altına sinip
Güneşin dörtnala sevgilisine gidişini seyrana daldılar.

Günü evine uğurlayıp
Alafirik akşamın sarhoşluğuna merhaba derken
Sam yeline savurup derdi kederi
Ruhu okşayan
Görkemiyle gözleri tepeleme dolduran çiçeklerin arasında
Sevgilinin isminin baş harflerini yazan sigara dumanı eşliğinde
Mis gibi köpüklü bir fincan köz de kahve
Veya
Asil bir beyaz porselen semaverde
Doyasıya demini almış
Tavşan kanı
Karanfilli çay ile
İnce belli narin bir bardağı buluşturup
Satıp şu dünyanın ansını
Felekten bir gece çalıp
Mutluluk masalının kerevetine çıkmalı..

Nafize
30 Mayis 2020
21.38