İçimde cehennemin kazanı kaynıyorken;
Ne çileler doldurdum derthane yapısında;
Ulan koca Ankara keyfinden oynuyorken;
Az mı beklettin beni meyhane kapısında…

Hal bilmez kadehleri seninle kırmak için;
Gözlerine bakarak hal hatır sormak için;
Zil zurna sarhoş olup yüzünü görmek için;
Az mı beklettin beni meyhane kapısında…

Leyla’sını kaybetmiş Mecnun düşe dalarken;
Gözlerime hicranın bulutları dolarken;
İçerde hüzzam, segâh bizim için çalarken;
Az mı beklettin beni meyhane kapısında…

Nasıl katlandım nasıl şaşıyorum desem de;
Ardından nefes nefes koşuyorum desem de;
Dışarda kıyamet var üşüyorum desem de;
Az mı beklettin beni meyhane kapısında…

Bu kim diye sordular gecenin âşıkları;
Sönerken usul usul gönlümün ışıkları;
Gecenin kör zifiri öperken dudakları;
Az mı beklettin beni meyhane kapısında…

Saçlarını tararken pencere kenarında;
Kendimi buldum işte hiçliğimin yarında;
Sende yan benim kadar vefasızlık narında;
Az mı beklettin beni meyhane kapısında…

Gelseydin yollarına ömrümü sermek için;
Kahrolsun gözlerini son defa görmek için;
Canımı isteseydin canımı vermek için;
Az mı beklettin beni meyhane kapısında…

Ali ALTINLI – 23.05.2020
Saat: 00:05