Doğduğunda nurlandı Mekke’nin yapıları;
Muhammed müjdesini almayana ne desek…
‘İkra’ ile açıldı İslam’ın kapıları;
Muhammed yollarında kalmayana ne desek…

Yaradan hikmetiyle, huşuyla vardı bize;
Resulullah gönlüyle, vahiyler derdi bize;
Ruhumuzu doyuran ‘Kur-an’ı verdi bize;
Muhammed sofrasında olmayana ne desek…

Doğruluk, dürüstlüktür İslam’ın hak kılıcı;
Tartarken amelleri kâinatın yargıcı;
İki cihan serveri Müslümanın baş tacı;
Muhammed kıymetini bilmeyene ne desek…

Şeytanın oyununa gelip kanmadan önce;
Günahın çorbasına varıp banmadan önce;
Cehennemin narında kalıp yanmadan önce;
Muhammed gölgesine gelmeyene ne desek…

Şah damardan yakındır Yaradan’ın varlığı;
Gözyaşım seccademde tövbemin nazarlığı;
Ya bu neyin telaşı bu neyin pazarlığı;
Muhammed sevdasıyla dolmayana ne desek…

Ümmeti kapısında bekleyecek cennetin;
Kul olmanın borcudur hem farzın hem sünnetin;
Gururlanma ey fani nedir senin kıymetin;
Muhammed sevdasıyla solmayana ne desek…

Ali ALTINLI – 13.09.2024
Saat: 13:53