SEVDANIN ÇIBANIYIM
Dinle beni ne olur uzakların türküsü;
Hasrete yakışmayan bir vuslatın öyküsü… Acılarım diz boyu umutlarım firarda; Buz tutan hayallerim tam ölecek kararda… Parmakların yanacak ellerime dokunsan; Kim istemez gönlüme ezan olup okunsan… Bilirim bilmezliğim “aman be” uykusudur; Oluk oluk yaş akan bir sevda kuytusudur… Beynimde yokluğunun şaha kalkmış atları; Paramparça sabrımın tane tane hatları… Bir merhaba, nasılsın iki tatlı söz işte; Aynalardan davacı şu kırışmış yüz işte… Matem rengi siyahı mendilime bulaşan; Kimbilir… Bir intihar hayalimde dolaşan… Gezilmeyen cadde de sokak da geziyorum; Buğulanmış camlara bir hiçlik çiziyorum… Tamam desem sus desem biliyorum, yetmiyor; Yokluğun başa bela, sürgün etsem, gitmiyor… İki sözden birisi, mutlaka sana dair… Bakışların, gözlerin, dudakların vesair… Kirpiğimde saklanan keyfe-keder tayfası; Kapağı açılmamış bir romanın sayfası… Yokluğunun varlığı dilimde ayet ayet; Af olmaya muktedir gebe kalmış şikâyet… Emanet bıraktığın ne varsa atacaksın; Hüzünler çöplüğüne beni de katacaksın… Kırılmayı unuttum kırılmam tasa etme; İçimde bir çocuk var bir görsen yeni yetme… Düş kızı okunmamış mektuplarda saklanan; Bir damla gözyaşıyla ara sıra yoklanan; Umut dolu kervanın belki son çobanıyım; İçine ömrüm dolmuş sevdanın çıbanıyım… Ali ALTINLI – 21.05.2020 Saat: 02:06 |