Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
BKaraer
BKaraer

Gencay & BKraer

Yorum

Gencay & BKraer

8

Yorum

16

Beğeni

0,0

Puan

1434

Okunma

Gencay & BKraer

Gencay & BKraer

BİRİNCİ BÖLÜM: GENCAY AKPINAR

Hayat diye bir şeyden söz ettiler geçen gün
Benim bilmediğim, yaşamadığım bir hayattan.
Hâyal diye bir şeyden bahsettiler evvelki gün
Benim daha önce görmediğim bir hâyalden.

O hayat ki, dünya da birileri için varmış yalnızca
Onlar yaşarmış bahsedilen o hayatı doya doya
Biz işçilerin bildiği hayat, öyle pek sevimli değil
Biz işçiler , onların hayatını ayakta tutan ölüleriz.


Onların gözünde, hocamın dediği gibi haşereleriz
Onlar ki, geleceğimizi sürgüne çalışmaya vermişler
Bize hayat diye ömür boyu dört duvar arasında
Hiç durmadan çalışmayı öğretmişler.


Hâlbuki onlarında bizim gibi iki kolu, iki bacağı var
Fiziksel anlamda ne eksiğimiz var, ne de fazlamız
Ama onlar sefa içindeler, biz ise cefa çekiyoruz
Onlar mutlular, toklar, bizler dertliyiz ve açız.


Lüks otomobillerimiz, evlerimiz ve hayatlarımız yok
Biz işçiyiz, bizim tozlu, kirli ve yorucu işlerimiz var
Bizim binlerce liralık bitmek bilmeyen borcumuz var
Bizim işyerlerinde engelli veya ölü dostlarımız var.

Bize bunu hayat diye veren gökte ki biri değil
Hem, gökte birini de görebilmiş değiliz biz
Bize bunu hayat diye elimize tutuşturanlar
İlk önce, sözde o "hayatı" tutuşturdular.

Bu bize verdikleri, hayat değildi hayır
Hapishaneydi, sürgündü, işkenceydi
Bu bize verdikleri, hayat değildi hayır
Açlıktı, hüzündü, kaygıydı, umutsuzluktu.


Onlar bize uyur gezerlik değil hayır
Uyur çalışırlık verdiler, kendileri için
Biz binlerce yıldır çalışıyoruz, aç
Onlar binlerce yıldır geziyorlar, tok.


Bizler ki tarlalarda, fabrikalarda, şehir ve dağlarda
On iki saat terliyoruz hiç mi hiç durmadan öyle
Onlar ki spor salonlarında, eğlence mekanlarında
İstedikleri kadar zevkten ve neşeden terliyorlar.


Herşeyimizi bölmüşler, sınırlandırmış, ayırmışlar
Rengimizi, dilimizi, duygumuzu, uykumuzu,
Düşüncelerimize nice yasaklar koymuşlar
Karın tokluğuna yaşamamızı sağlamışlar.

Bir Yahudi atasözü der ki;Bir yoksul tavuk yiyorsa, ya yoksul hastadır yada tavuk."
Bizler işte o yoksullarız, ya hastayız yada yediğimiz
yiyecekler hastalıklı.

Bazı insanların yemek seçme lüksü yoktur
Yenilecek şeyin felsefesini yapma lüksü yoktur
Adını bile duymamışlardır vejeteryanlığın, veganın
Onlar için sadece yemek , su ve uyku gerek.


Onlara bunu dayatan sistem ne kötü sistem!
Ellerini ve ömürlerini hapseden bu aşağılık sistem
Hâyallerini ve geleceklerini hapseden bu sistem
Bu ne , bu nasıl bir sistemdir böyle!

Kapana almışlar işçi sınıfını, her yeri ateş çevrili
Umutsuzlar , hüzünlüler ve yorgunlar, uykusuzlar
Unutmuşlar bazı şeylerin var olduğunu
Peki kim hatırlatacak ?

Biz. Biz şairler hatırlatacağız.
Şair nedir? Şair ne yazmalıdır?
Bir şair nasıl şair olur?
Anlatayım dilim döndüğünce.
Birilerine yardımcı olamıyorsa sözlerimiz
Birilerinin acılarını duymuyorsa zihnimiz
Haksızlık var! diyemiyorsa dilimiz
Dünya âlem tanısa bizi ne fayda?

Şair, gözlemciyse şairdir
Şair, herkesin derdine ortaksa şairdir
Şair, başkalarının dertlerini hissediyorsa şairdir
Şair, insanlığı kucaklayarak şair olur.

Şair ki dostlarım
Susmaz, korkmaz, yılmazsa şairdir.
Şair ki dostlarım
Kendi hayatını kimseden üstün görmezse şairdir.


Şair, kuyuyu derinleştiren değil
Şair, kuyudan çıkış yolunu gösterendir.
Şair, ölüm türküleri söyleyen değil
Şair, yaşamın değerini dile getirendir.


Şair, kayıtsız ve yabancı değil
Şair, dost gibi içimizi bilense şairdir.
Şair, biten ömre ah eden değil
Şair, başlamayan ömre ah edendir.

Bizler ki hangi zaman, hangi yüzyılda
Nerede, kime boyun eğmişiz?
Bizler ki ne zaman, hangi yüzyılda
Düşündüklerimizi söylemekten çekinmişiz?


Susmayacağız, konuşacağız
Bir hayat var, inanın, onu anlatacağız
Hemde tok, mutlu, hemde öyle umutlu
Canlı varlığımızı, cansız maddelere vermeyeceğiz.


Bugün kimsenin inancını değiştirme gibi
En ufak bir amaç veya niyetimiz yok elbette
Ama yararlı olacağına inandığımız büyük bir
Gerçek var ortada ki, anlatmalıyım bunu.

Yaşadığın bu hayatı, inandığın tanrı vermedi sana
Bu bütün gün çalışmak ve yorgunluk hayatını,
Bunlar, seni susturmak ve şükrettirmek için
Sana dayatılan haksız parazit düşüncelerdir.


Sana, Tanrı’nın merhametli ve cömert olduğunu
Durmadan söyleyip durdular değil mi arkadaşım?
Yaşadığın hayata bakılırsa dostum
Tanrı’n, pekte merhametli ve cömert görünmüyor.

Adalet gecikirse adalet olamaz
Adalet, zamanında ve yerinde olursa adalettir.
Bu dünyada eziyet çek, öbüründe sefa sür
Bu, sana bile komik ve mantıksız geliyor değil mi?


Yani cennete girmek için neden önce cehennem?
Burada da büyük bir yanlış ve çelişki var.
Yani arkadaşım, tabi
Tanrı’n, merhametli ve cömertse?

Hiç düşündün mü ;
Neden zenginlerin çocukları ölmez askerde?
Neden onlar bizim gibi et ve kemiktenken
Bizden çok daha iyi hayat sürerler?


Sana düşünmeyi unutturmuşlar arkadaşım
Ama biz, sizin gibi olan biz, hatırlatacağız.
Bir şeylerin hatalı ve yanlış olduğunu
Sizlere, kimseden korkmadan anlatacağız.


Sen bugün neden bir Mozart, Beethoven, Baht
Veya William Shakespeare değilsin?
Sen bugün neden bir Edvard Munch, Da Vinci
Veya Pablo Picasso değilsin?


Çünkü senin sanata ayıracak vaktin yoktu
Çünkü doyurman gereken karınlar vardı
Çünkü senin özgür düşüncelerin olmadı
Çünkü seni esir almıştı aşağılık bir sistem.


Özgürlük, okumak ve anlamakla başlar
Cesaret ve inançla hareket eder.
Sana tavsiyem odur ki
Özgürlüğüne köle ol yalnızca!


"Ölüm, bir yaşam olayı değildir. Ölüm yaşanmaz…"
Diyordu Ludwig Wittgenstein.
Bize ölümü her gün yaşatıyorlar oysa ki
Dirilme vakti dostum, artık gelmedi mi?

İKİNCİ BÖLÜM: BKARAER
----------------------------------------
Ben BKaraer..
Hayatının son baharında biriyle karşılaşırsanız
O Benim..


Gencay Akpınar
Hayatının ilkbaharında biriyle karşılaşırsanız
Ezeli gece ve yıldızlar
Sabah gelen ilkbaharda Gencay
Akşam gelen sonbaharda Bkaraer


ISTIRABI HECELEMEK
………………………
Birbirimizin öteki gözü olduk.
Ayrı iki bedende yaşayan bir düşünceyiz
Babalarımız kadar işçiyiz.


Patron gazetesi puntolarını
Gözlerini kısarak okuyanlara göre
Biz haşereyiz
Eğitim doktor kalifiyeli işçi fark etmiyor
Burjuva eğlenerek gecelerken
Burjuva sabahları keyifle uyurken
Biz emekçiler hep işe gittik.


Peki bu haşerelerin hayatını
İki dakikalık film yapsak çok sıkıcı film olurdu değil mi?
Emekçilerin en derin ve sessiz yaraları var.

En derin yaralar sessizdir
Biz haşereyiz ve emekçiyiz.
Yaban güllerin kokusunu duymayan işçilere
Yaban güllerini anlatacağız.
Ölmeden yapılacak işler listesine aldık.


İş kazasından kör olanlara görmeyi anlatmalı
İş kazasında sağır olanlara,
Nasıl görmesi gerektiğini anlatacağız
Derin komadan uyanmak güzeldir.

Madem gökkuşağı gibi tüm insanlar
Birbirine eşit
Öyleyse bu fırtınalar niye?
Sessiz yaraların çığlıkları niye var
Özdeşleri bir doğaya soralım derim.


Çiçekler çiçekler binbir güzellikte
Sizde ezen ve ezilen sömürü niye yok?
Kör hırs rekabeti niye yok?...

Ay ve güneş
Bizde olan sizde niye yok?
Ezen ve ezilen sömürü niye yok?
En vahşi hayvan bile ötekini sömürmez.


Yazılışı kahve gibi
Okunuşu kahve değil
Yazılışı insanlık gibi
Okunuşu insan değil
Yazılışı özgürlük gibi
Okunuşu özgür değil


En zengin gençle,
En yoksul genç birlikte eğlendiler
Yoksul genç zengin gencin düğününde odun taşıdı.
Olsun önemli değil arkadaşız dedi.


Bir gün ebrulu bir kıza ikiside aşık oldular.
Kız dünya güzeli..
Pencerede rüzgâr şaçları ile oynaşıyordu
Zengin genç yoksul gence
Beni omzuna al dedi
Yoksul her zamanki gibi sırtladı zengini
Dakikalar saat oldu.
Yoksulun omuzları kolları düştü taşımaktan.
Bir kedi ayağına süründü.
Bir köpek şüphe ile havladı
Bir süre sonra neden orada olduğunu unuttu
Hayalleri bir kez daha elinden alındı.

MUSTANG ATLARI
……...
Dünya dönüyor.
Paranın saltanatı
Zenginler küstah
Halk olmuş parya
Dağların delik deşik
Mezarların satılık.

Kardeşleri Yusuf’u
Kör kuyuya atmış
Fareler aslan gibi kükrüyor ormanda.

Aslanlar fare olursa
Suç hepimizin
Ekmek kırıntısı kadar Cesaret

Örselenmiş umutların suya düştüğü için ölmezsin
Umutların pes ettiği için suda boğulursun.

1789 Fransız anneler ekmek için yıktı
Bourbon hanedanı,
1917 Rus anneleri ekmek için yıktı
Ramanov hanedanını,


Korkmak ve ölmek olağanlığın doğa

Cesaret olağanüstü
SEVMEK Cesaret ister
UMUT’un kadar Cesaret
Aklını kullanma cesareti
Cesaret ana
Evlatlarını vermeyecek
Özgür mustang atların su içtiği yerdeyim.
………………….
29 Nisan 2020
Sinop--İstanbul
Gencay & Bkaraer
























































Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gencay & bkraer Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Gencay & bkraer şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gencay & BKraer şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Müfit
Müfit, @mufit1
11.10.2020 12:13:24
Evet, Istırabı yenilemek, Sömürü dünyasında bir baş kaldıri, bir isyan, bir öfke, bir kızgınlık, ve sonra tüm baskılar, eziyetler, işkenceler. Ve ağır baskılar Neden , niçin? Bir avuç zengin rahat etsin diyemi?
Müfit
Müfit, @mufit1
11.10.2020 12:03:09
Bir Mayıs işcı sınıfı bukadar güzel anlatılır. İçinde kayboldum durdum ve bir kez daha kahrettim içimizde yaşadığımız sistemin acımasızlığını. Boşuna mı yapıldı bu devrimler, boşunami bu uğraşlar.ya emekçi kardeşim bilincinde mi bu dünyanın acımasız sömürüsüne.
yağmur 1
yağmur 1, @yagmur-1
5.5.2020 18:47:36
Sana düşünmeyi unutturmuşlar arkadaşım
Ama biz, sizin gibi olan biz, hatırlatacağız.
Bir şeylerin hatalı ve yanlış olduğunu
Sizlere, kimseden korkmadan anlatacağız.
*******
Cesaret ana
Evlatlarını vermeyecek 
Özgür mustang atların su içtiği yerdeyim

Tek kelimeyle muhteşem, ne yorum yapsam az gelir gerçekleri haykıran şiire değerli şair, size ve Gencay şair dosta yürekten tebrikler, sömürüsüz, eşit ve insana yakışan bir dünya düzeni temennisiyle, saygılarımla
Ahmet KARA
Ahmet KARA, @ahmet-kara2
30.4.2020 01:18:43
Muhteşem kardeşlerimden muhteşem bir şiir düeti okuduk.
Kutlarım güzel yürekleri.

Selam sevgi ile.
Erkan Cem Arslan
Erkan Cem Arslan, @erkancemarslan
29.4.2020 23:12:38




Bir kelebek dolaşıyor
İçini ısıtıyor lambanın etrafında
İçim ısınıyor sana baktıkça


Bir yunus yarışıyor
Bir sonraki ziyafetiyle
Ben sana olan açlığımı
Anlatıyorum resmine


Bir tırtıl yaşamak için
Karnını doyuruyor
Dut yaprağında
Ben yaşamak için sana mecburum
Diye karalıyorum
Odamın soğuk duvarına


Bir baykuş izliyor karanlığı
Bir bilge durağanlığıyla
Ben sana aşk şiiri yazıyorum
Kıytırık bir şair edasıyla


Dumlu bir tüfek namlusu gibi ay
Öylece bakıyor
Sessiz
Tıpkı sen gibi dupduru


Birileri sahura kalkıyor
Ramazan davulcusu seranatı eşliğinde
Birileri kilisenin
Birileri sinagogun yolunu tutuyor


Bir ana dizlerini kırmış seccadeye
Korkularına medet dileniyor
Uzattığı avuçlarıyla
Tespihi hemen yanı başında


Bir ana ellerini kenetlemiş
Oturmuş evladının yatağının baş ucuna
Endişelerince selam yolluyor tanrısına


Ben sana yolluyorum korkularımı
Bırakma ne olur ellerimi diye yarınlarda


Uzak diyarlarda bir yerlerde
Birileri doğuyor
Birileri ölüyor
Birileri gecenin karanlığına sığınıp
Suç işliyor
Belki de o kadar uzak değil
Belki de yan sokakta


Bir yerlerde sabah oluyor
İşçiler ve ameller sırt ağrısıyla uyanıyor
Birazdan ellerindeki nasırı yüzüne bocalayacak
Birileri o gün takınacağı maskesini cilalıyor
Birileri de en guzel kostümünü ütülüyor


Bir yerlerde uğultular var sokaklarda
Rüzgar değil bu
Savaşın aldığı canların feryadınn yankısı
İşte oralarda
Her köşeyi
Her evi
Mesken tutuyor endişe
Bomba sesleri arasında bir çocuk
Acaba babam yarın eve gelir mi diye
Uyumaya çalışıyor


Birileri sevdasını özlüyor
Birileri mektup yazıyor sevdasına
Kimileri tadına varamadığı
Aşkın hayalini kuruyor hâlâ


Biz daha sevişmemişiz henüz
Henüz ellerimiz bile değmemiş birbirine
Gözüne bakmaya kıyamıyor gözlerim
Bozulur belki bu büyü diye

//////////////////////////////////////////////////////////

İşte böyledir yaşamak
Börtü böceğinden
Zenginine
Fakirinden
İşçisine

Sen uyurken
Ya da hayal kurarken
Dünyanın bir başka yerinde
Belki de gözünün önünde
Aynı anda herşey şey olur
Dengeler bozulur
Yeni dengeler kurulur
Kimi doğar ağlar
Kimi kan kusar ağlar

Sen alın terini süzersin imbikle
Diğeri senin üstünde dikilir


Tanrım neden ben dersin
Kaderse neden yazdın bana bunu
Ben kulunu seviyorsan
Neden ezilmeme izin verirsin dersin

Ve hayat akmaya devam eder
Sen kendi derdindesindir
Öteki kendi derdinde
Umursamaz kimse kimseyi


Hayat sahnedir
Birileri yazar repliğini
Ve sen oynarsın rolünü


Hayat

İstikameti istemsizce kalbine
Züğürt bahtı eti gibi alnına mıhlanmış
Arınma hamamının tasından ruhuna tuz basılmış
Gönül yaralarına değen kör ateşte kıvranan
Yoksunlukları varlara yol olmuş insanlar tiyatrosu


//////////////

Böyle uzun şiire ancak böyle uzun cevap olur sanırım:))

Her iki şairimi ve insan için çarpan yüreklerine gönülden selamlar...

DÜŞLER SIĞINAĞI
DÜŞLER SIĞINAĞI, @dusler-siginagi
29.4.2020 19:23:18
şair kuyuyu derinleştiren değil
kuyudan çıkış yolunu gösterendir

çok fazla emek vermişsiniz
kutlarım yürek sesinizi
selam ve sevgiler
veysel toprak
veysel toprak, @veyseltoprak
29.4.2020 19:17:55
Fazla söze gerek yok!
Muhteşemdi!
Yürekleri selamlıyorum!
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL