Al yazmalı gelin, durur mu yerde!
Zindanlar ürperir, yıkılır gökler.
Ay yıldızlı bayrağım, şanlı sancağım.
Gönderin nazlı hilali Yüce Bayrağım.

Meleklerin kanatlarının altında bir sancak,
Sancağın altında ki; binlerce ocak!
Vatanın şerefli sancağı, odur ancak,
Şehidimin emaneti, ölümsüz kalacak!

Durma! Şanınla, kanınla kutla zaferini,
Ölüm yok sana bu uğurda, var şehit kefeni.
Demir mızrakla, şehit kanı, yere düşmedi mi?
Düşürme namusunu, dik göndere istikbalini.

Uyan ey ebedi geleceğin, sancak emiri,
Semada eller; dua eder, kaldır ruh-i bedeni.
Mavi minarelerde, Allâhu Ekber seleni,
Ricat etme bir adım geri, etrafın ateş çemberi.

Yık dağı, taşı; parçala! Kitabına el uzatanı.
Bayrağına pençe atan, kör münafığı.
Hak senden yana, ezdirme mazlumları.
Karalamasınlar Ayetullah-ı Kübra’nı.

Gökten bir ateş düştü, imanım hudut çizdi,
Cennet Vatanıma, nâmer gözünü dikti.
Ey! Göklerin, nazlı bebek yüzlü yâri,
Nâr olur zalime; şehidimin, narin gövdesi.

Hikmet sanadır; toprağında cihan gülüne, haya,
Sancağın gök kubbe paye, emanetim Fulya!
Yeryüzünün son kalesi, imanın olmasın yara,
Kara değil toprağın, şehit nur-u Vatanım.


Sükûnet

2 Ocak 2019