14
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
1257
Okunma

‘’Yağmur değil ben çekiliyordum
Yeraltı sularının rahmine
Ey kalabalığın kara yalnızlığı
Yıldızlar taşlarla söyleşiyordu.’’
(Alıntı)
Bir düş birikintisi ıskaladığım
Hayta bir yalnızlığın pervazında;
Tam da ortasındayım aşkın:
Belki en köhne dehliz adımladığım
Adımla müsemma bir çığlık örselendiğim
Aşkın hatırına illa ki
Çekildiğim kuytumda Rabbin armağanıdır bunca duygu
Sarmalında hacizli bir yürek…
Dilbaz şehrin de künefe tadında,
Hırsız bir imge gibi
Taytay yapan bir çocuğun dudağındaki sevinç belki.
Kırıntılarından nemalandığım o beyhude meclis
Hani yaprakların solmaya dair yokken mecali
Ben ki bir ardıç kuşu
Sefil gölgeme biat söylendiğim
Aşka inat serildiğim bir huzme ki sefilliğin vedası.
Sözcükler ne dikili ne de dingin bir benlik
Hicvinde ömrün sadakat yemini elbet
S/özlendiğim dost meclisinde
Bir nida ki körebe oynayan mizacında huzurun
Sefil tanılar beylik nazarlar
Ukde kalan içimde dünün nazarında.
Bir ithaf ise savrulan…
Bir yeminse ölümüne tutulan…
Bir kanaviçe mızrak ki içten içe saplanan
Her duada saklı adın, kaydın söz birliği eden kimse
Kaykıldığım şu eksen
Bir dirhem daha mı acı düşmeli payıma?
Yitip giden varlığın da sükûna daveti
Eşref saatinde gecenin,
Hüsrana b/andığım her kuşluk vakti
Sevdiceğim bir minval göğün de tam ortasında
Beni bekleyen bir delik belki de ruhani izlek.
Elbet farları açık evrenin
Soldan sağa kaykıldığım da bir divan
Eksene duyduğum şükran
Bin bir nazla katık yaptığım sayısız makam
Gönül gözünde hulasası yazgının
Meşrebi ölüm müydü yazılmayan her vedanın?
Diri bir vecize olsaydım keşke
Miadı dolan sefa makamında
İçime işleyen hicranla yüz güz olduğum
Şu sefil devran
Düş gücüme asla ihanet edemem de
Gerçeğin ta kendisi bir aşka dokunmaya
Dahi kıyamazken mehtabın tınısında
Raks eden içli bir şarkıda sezilerime eşlik eden
Sekizinci nota…
5.0
100% (16)