Aklımdan neler geçer, sanki göç varmış gibi;
Sıklaştı adımlarım, çok daraldı nefesim…
Yetmiş yıllık dünyama, her şey sığarmış gibi;
Gönlüme hüzün dolar, almaz göğüs kafesim…

Öyle hasretlikler var, burnumda tüter durur;
Gözümde şekillenir, baktığım kuru dallar…
Maziyi düşündükçe, yüreğime oturur;
Dolukur konuşamam, birden tutulur diller…

Benim ön adım hüzzam, hüzünle kavrulmuşum!
Yüreğim yara, bere, savaştan çıkmış gibi…
Kuru yaprak misali, göklere savrulmuşum;
Gören, ne bu hal diyor, hayattan bıkmış gibi…

Candan nedamet olmaz, temiz yaşamaya bak!
Bir nefeslik sıhhatin, değerini bil yeter…
Sağlıklı yaşam için, hırsı boşamaya bak!
Az öfkelen, çok düşün, surat asma, gül yeter…

Mevti bilmesen olur, onu bilen biliyor!
Dünya fani, onu bil, sen ona göre yaşa…
Hazırlıklı olmamak, uykuları bölüyor;
Azık torban dolmuşsa, gidersin paşa, paşa…

Bak şimdi tam zamanı, davran heybeni doldur!
Halıkın huzuruna, çıkmaya yüzün olsun…
Hak yolu arıyorsan, işte bu doğru yoldur;
Ol huzuru mahşerde, diyecek sözün olsun…

Antalya-2020/04

Halil Şakir Taşçıoğlu