4
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
781
Okunma
Son durağın Şubat dörtlüğü geceyi heceleyerek sisli şehirler döküyor
Ve henüz yüzü güne çıkmamış zaman kırığı hallice...
Yalnızlık şiirlerinin yarımlığına yağıyor kar
Kavruk dilin sorgusunda sorular
-iyi misin-
Dünü gün-günü de dün eden fotoğrafların benden sonra doğanları
Yaralı bir yaprağı gönderir avuçlarıma
Uzun saatlerden bahsederiz
Sonra bir ses
-iyiyim-
Susayarak gözlerimi yıkayan bahçenin üzüm yeşili tokluğuna asılır kuşlar
Kuşlar aç
Kuşlar yaralı
Tarihin tortusunda
Karanlığa ateş yakan çocuklar gibi güneşe çadır kurup denizi kokluyorum
Sayıklayan ağacın dem uykusuzluğuysa yaşadığıma dair
Ölmedim evet
Korktuğum her bir şeyi ölmeden sevdim
Ki,
Böyle güzel nasıl ölünebilirdi
Desem ki gittim
Gitmediğimden şaştım
Bi güzel acı çektim
Bi güzel ulaşamadım ya
Gözlerimin uzaklara bakan sükutunda trenler hep yaşlı
Gül gölgelerinde çocukluğumla oyun oynayan elmalar
Unutulmuş olabilirim
...
5.0
100% (10)