5
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
646
Okunma
Gönül gel seninle yola gidelim
N’ola cahilliğin anma ha anma
Dağı taşı gezip sohbet edelim
Her gördüğün güle kanma ha kanma
Hakikât zannetme gece düşünü
Rızasız ceylanın bırak peşini
Bulan var mı söyle anka kuşunu
Rast gelirim diye sanma ha sanma
Yol üstünde bekler bülbül deresi
Yüzme bilmez isen yoktur çâresi
Nefes bir hikmettir ciğer pâresi
Düştüysen yoluna dönme ha dönme
Aşk miskin Mecnun’u savurdu çöle
Ferhat’ta Aslı’da dağ geldi dile
Kavurdu Kerem’i Emrah’ı bile
Feleği görürsen sinme ha sinme
İrşâd arar isen ara pirini
Nasibin var ise bulur yerini
Sinede bulursan aşkın terini
Dergâh-ı izzetten inme ha inme
Gâhî meşk yolunda kervan sürelim
Gâhî derviş olup sırra erelim
Şükür bahçesinde mola verelim
Bu yolundan şaşmış denme ha denme
Derdi bilmeyenler güler derdine
Kula minnet edip düşme ardına
Bir gün varacağız Hakk’ın yurduna
Dünya için orda yanma ha yanma
Kul Makberî derki eyvahın ahın
Seni senden eder belki felâhın
Sadık isen dener cemâli mâhın
Firkât ateşinden sönme ha sönme
_________Makberî