1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
874
Okunma
ELLİ KURUŞ
Baba;
Elli kuruş, verirmisin. ?
Annem;
Elli kuruşu, unutmuş.
Harçlığımın yetmediğini;
Simit’in, elli kuruş zamandığını,
Akşam söylemiştim.
Kantinci abla;
Bugünlük, böyle olsun dedi.
Baba; Kantinci abla,
Neden öyle söyledi ki..?
Dün; üç arkadaşım,
Harçlıklarını birleştirip,
İki simit, bir ayran birde su aldılar.
Simitleri; Üçe böldüler,
Ayranla suyu, sırayla
Yudum, yudum içtiler.
Baba;
Arkadaşlarımın,
Elli kuruşları yoktu.
Ben;
Bir simit, bir ayran,
Bir su aldım, ayıp mı ettim..?
Ben çok utandım;
Üç kişi, iki simit
Bir ayran, bir su aldılar.
Baba;
Harçlığımı elli kuruş,
Fazla verir misin. ?
Harçlığımı;
Arkadaşlarımla birleştirip,
Üç simit, iki ayran, iki su alırız
Simitleri; Bölüşür,
Ayranla suyu, sırayla
Yudum, yudum içeriz.
İzin verir misin..?
Baba; Kantinde,
Bazı arkadaşları görüyorum,
Bir harçlıklarına bakıyorlar,
Bir de, fiyatlara.
Bazan;
Sadece, simit alıp
Boğula, boğula yutanlar var.
Bazıları da;
Fiyatlara bakıp, kantini dolaşıp
Aç, aç eve gidenlerde var.
Baba;
Aç olduğunu gizleyen,
Utananlarda var.
İzin almadan;
Arkadaşının simit ini,
Koparan’da var, suyunu içende.
Elli kuruş, baba elli kuruş..!!
Baba;
Çocuklar, açlıktan ölür mü..?
Sizin zamanınız’da;
Okul’da, kantin var mıydı.?
Neler satılırdı.. ?
En ucuz;
Yiyecek, içecek neydi..?
Sen’de; Aç kaldın mı..?
Harçlığın yetiyor muydu..?
Baba;
Harçlığınız yetmediğinde,
Paranızı birleştirdiniz mi. .?
Yiyecekleri; Bölüşüp,
İçecekleri, sırayla
Yudum, yudum içtiniz mi..?
Okumak;
Çok mühim derdin,
Çocukluğunu anlatırdın.
Hani; kasabadan uzak,
Köylerde yaşayan,
Arkadaşların vardı’ya.
Onlar;
Dağ, bayır aşıp, Kar fırtına,
Yağmur, çamur demeden
Okula, azimle gelirlermiş’ya.
O’ arkadaşlarını;
Hep, örnek alırdım derdin.
Baba...!
Sizin zamanınızda;
Elli kuruşu olmadığı için,
Üzülüp, açlıktan ölen
Arkadaşınız oldu mu...?
Özür dilerim baba;
Senide, çok üzdüm..
Bilent Atalay
07"01"2020
5.0
100% (1)