AZİZ DOSTUM



Bu ne hâldır,
Bu ne sefaletliktir.

Neden çöktün,
Duvar dibine.

Yoksa;
Doğruyla, yanlışla
Hesabın mı var.

Sanki;
Bir yerler yıkılmış,
Bir yerler yanmış gibi.

Yine boynun bükük,
Gözün yaşlı.

De hele;
Niye ağlarsın.?

Aziz dostum...!

De hele,
Derdin neki..?

Anladım;
Deme, demeye’de, lüzum yok ..!

Haklısın;
Desen de, ne olacak ki...!

Farkımız ne ki. ?

Duvar köylümüzün;
Duvar senin, duvar benim
Duvar mezarımızın.

Hele get o’ yana,
Bende çökeyim,
Kaderin, duva dibine.

Eeee ; ne edeceğiz..!

Aziz dostum;
Sen dertli, ben çaresiz
Sen sefil, ben prjmurde

Ne elim’de var,
Ne de, cebim’de

Ne hatır kalmış,
Ne de, kuruş.

Ne yapam, bilmiyorum ki..!

Bi umut;
Islık çalsak gökyüzüne,
Duyan olur mu ?

Aziz dostum.

İnan;
Günahın boynuma,
Senden utanıyorum.

Tütünüm yok ki,
Büklüm, büklüm saram
Cigaram yok ki,
Buram, buram yakam.

Seni’de salam, beni de..!!

Ahhh;
Aziz dostum, ahh..!!

Hâlın; hâlımdandır,
Kaderin, duvar dibine
Çöküşüm, sevdadan’dır.

Boynum,
Boynundan bükük.

Hesabım,
Hesabından büyük.

Acım;
O’ kadar çok ki,
Hangisine yanam,
Hangisine tütem.

Bilirem;
Bir yerlerim yıkılıyor
Bir yerlerim yanıyor.

İsterem; içinde kalam
İsterem, cennet bilem
Olmuyor, olmuyor.

Bakıyom’da;
Yüreği, Cennetli’de yok,
Cehennemli’de yok..!

Dostum,
Aziz dostum..!!

Kaderimizin;
Duvar dibinde,
Saatlerce dertleştik, ağlaştık.

Yaralarımızı;
Omuz, omuza yaslandığımız
O; Duvar, var ya, O’ duvar...!!

Dili olsada konuşsa;
Kolları olsada, sarsa.

Biz, ona dayandık
O’ bize, dayanır mı. ?

Göğsünde sakladığı;
Çakıl taşları gibi,
Bizi de, sır diye, saklar mı?

Bilinmez ki.!
Aziz dostum, bilinmez..!

Kim; İp çeker,
Kim yük çeker, bilinmez.

Aman; Diye, diye
Gökyüzüne ıslık çalsak’ta,
Duyan olur mu. ? o’da bininmez..!

Unutma;
Bu Dünya böyle,
Bu Dünya’da, hiç birşey bilinmez.

Aziz dostum..!

Dünya; Bu hâldadır.

Herkes gibi;
Senin’de, benim’de
Kaderin, duvar dibinde
Doğruyla, yanlışla
Görülecek, hesabımız olacak...!


Bilent Atalay
04"01"2020
Bursa