3
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
648
Okunma

gecenin
ürperten yanılgısı
soğuk parmakların ise kanayan uçları
kesik neşter gibi buğu
ve havada ağır limon kürü
sallanan ürkek yıldızların gagasında gülüş falı
uyumak
tenin özlemini her yerinde sayılmak
o giz o muhteşem güzelliğin buruk ters yansımasında
bir nefeste duymak
aynı yanmak gibi tutan eller dokunan bedenin ikizliği olsa
bir olan dudak şekerliğinde nefes nefese özgürleşmek ara sıra
asil ve kudretli o ipeksi şal gibi uzun saçlarında elimin izi
yüreğimin hızlı atışları aşk gibi doyumsuz bir alev gibi
terleyen titreme yana yıkıla gecenin dağınık sesleri
sonra ayaklarının parmaklarını öpmek bir bir
serçeler uçar iken hatırla hafif gecenin yağmurlarında
radyo da odam kireçtir benim duvarda gül motifli sarmaşık
dizlerinde nefes almak hisset hadi o güzel vadiye indiğim an
sokaklarımız sadece bize kapalı gişe u dönüşlerimiz ters herkese
sen saçlarımla oynarken ben göbek taşından yukarıya gelen ikiz tepelerde
kırmızı uçlu vişne tatmak uçlarında yanan alev dişlerim de tatlı bir dokunuş verir
sonra dudak payı denizinin en derin en tatlı incide kaybolmak
suyun tatlılığı ve gecenin çıplaklığında sabahı keyifle izlemek uyumadan
düşledim yalnızlık gibi oldu ama hissetmek lazım
duygunun derinliğini yaşamış gibi güzeldi ve yaşadığımı fark ettim
hücrelerim de atan her kan renginde şiir gibi sarıldım
öksüz masumluğun simgesi dik kenarlarından yargılanarak
sana koşan ilk yardım kenarlarından tutunarak
dizlerinde üşüdüm ıslak bir ruh gibi gözyaşlarım seni düşürdü
kör gözlerimin ağlatan damlacıkları silme lütfen
bırak gözlerim bulsun beni sana sevdiren berrak yıldızların
ve ört üstümü üşüyorum tek sana
5.0
100% (9)