Vefasızın yolunu beklerken garip garip Yorgansız ve yastıksız sızmak da var bu işte Gecelerin hakkını elden alınca habip Gözlerini üçlerde üzmek de var bu işte
Rüya meleklerinin kapanınca defteri Yüklenince yüzüne vurgunların süperi Gözyaşına, damarın dar gelince çeperi Kirpiklerin bendini çözmek de var bu işte
Hercai dümeniyle, işler sarpa sarınca Gam seli gamzelere kök salarken derince Sevilenden her anı işkencede görünce Feleğe kahpe deyip kızmak da var bu işte
Aldığın her nefeste gezdirirken kanında Aklından azat etmek ar olurken geninde Hayallerinin süsü olmayınca yanında Emanete kabristan kazmak da var bu işte
Kelam aciz kalırken anlatmaya görkemi Bir ömür cezbeligül yapacakken dirhemi Yürekteki yangının olmayınca merhemi Yaralara kül basıp gezmek de var bu işte
Akla ziyan işlerle koparmadan velvele Düşlerin paydasını ulaştırıp menzile Gülistan diyarında Delibal’la el ele Mutluluğun resmini çizmek de var bu işte
Celil ÇINKIR - DELİBAL
Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Böyle uzun bir yorum hiç yazmadığım gibi son zamanlarda deftere uğramıyorum ayrıca..Facebook ta bu şiiri görünce böyle bir yazıyı kaleme almak istedim samimi bir biçimde.. Şu şairleri anlamak zor gerçekten..Sayfanızdaki (facebook) bir şiire yazdığım yorumda şiirlerinizde kendi duygularınızı gönül sesinizi dile getirip getirmediğini sorduğumda cevabınız çok ilginçti..Şiirlerinizin halkın- toplumun duygularını yansıttığını söylüyor ve benim gibi düşünenlerin akıl ve ruh sağlığından şüphe etmek gerektiğini vurguluyordunuz kesin bir dille..Oysa şair duygu insanıdır öncelikle anketör değil..Kendi değerli şairlerimize baktığımızda bu gerçek açıkça görülüyor zaten..Biyografilerine bakıldığında şiirleriyle nasıl örtüştüğünü görebilirsiniz.. Bir Cemal Süreya bir Özdemir Asaf bir Ahmed Arif ve daha pek çoklarının yazdıkları şiirlerin bir çoğunda sevdikleri kadınları kalplerinden yükselen yoğun gönül seslerini hisseder anlar ve samimiyetlerine öylesine inanırsınız ki onları ölümsüzleştiren de işte bu dürüstlükleridir.. Özellikle Tanrı nın özel insanlar olarak yarattığına inandığım Sosyalist yazarlar ki ölüm şekillerini bile kendileri belirlemişlerdir adeta..İşte Sabahattin Ali..Ölüm şekli bile şiirinde belirttiği gibi olmuştu..Şükran Kurdakul..Ve Koca Nazım Hikmet RAN..Toplumun sesi olsaydı eğer yaşadığı sürece mahpuslarda çile doldurmaz sevdiklerine hasret kalmaz ve sonunda canından çok sevdiği vatanından kaçmak zorunda bırakılmaz.. düzenin adamı kara cahil toplumun kara sesi olur mutlu mesut yaşardı bu topraklarda..Oysa bu ülkenin gerçek şairleri toplumun değil kendi fikir düşünce duygu ve mücadelelerini hayatları pahasına sürdürenlerdir.. Bir başka açıdan bakıldığında ise bir şair yaşadığı ülkenin toplum hatta dünyanın gerçeklerine duyarlı olup bunları türlü yanlarıyla görüp irdeleyip şiire dökmelidir elbette faklı yazılım şekliyle bu onun görevidir.. Sizin şiirlerinize baktığımda ise aşk şiirlerinizin hemen bir çoğunda göz yaşı acı kader hayata Yaradan a isyan var..Demek oluyor ki yüzde doksan dokuzu Müslüman olan toplum aşk acısından başka hiçbir derdi yok anlaşılan..Bir de şu en kutsal değer olan ‘emek’ sözüne isyan ediyorum..Bakıyorsunuz herkes doğuştan şair..Ne güzel Tanrı vergisi bir yetenek ve severek yaptığı bir eylem..Sonrasında kişiye göre bu alanda kendini gösteren kitapları basılan satılan tanınan geniş çevreye sahip olanı da var olmayan da..Kısacası ne yapmışsan önce kendin için yapmış oluyor sonuçta.. Emek vermek o kadar kolay basit bir şey mi? Vatan için öldün mü uzuvlarını yitirip gazi mi oldun? ilim bilim insanı olarak dünya insanına neler bıraktın.?.Ağı işçi amele ırgat ve yaşlı halinle pazarda koca küfe sırtında yere yığılıp öldün mü? Ağzındaki lokmayı defalarca çiğnemeden yutmuyorsun oysa.... Gerek bizim ünlü şairlerimizden daha çok dünyaca ünlü şairler ve sanatçılardan Ki bunların çoğu Sefil bir hayat ve dramatik bir sonla hayata veda etmişlerdir..Hiç birinden “EMEK” lafını duyamazsınız üstelik.. Ayrıca ilerleyen süreçte kalemi kıvraklık deneyim kazananlar ucuzluğa mal yetiştirir gibi günde 3-5 şiir yazıyorlar rahatça..
Rüya meleklerinin kapanınca defteri Yüklenince yüzüne vurgunların süperi Gözyaşına, damarın dar gelince çeperi Kirpiklerin bendini çözmek de var bu işte
Yaralara Kül Basıp Gezmek De Var Bu İşte şiirini beğeniyle okudum. Şairimi KUTLUYORUM. Nice şiirlere...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.