0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
594
Okunma
Titrek, dalgın ve yetenekten muaf ellerimle
Bir sandalyeyi karşıma oturttum
İşte o gece aşıktı bana sandalye
Anlatıp durdu inanmadı bana üstelik
Fakat anlattım
Anlattım bir sandalye olmadığımı
Alt tarafı tabureyim ve 4 ayağımın 4’ü de nizamsız
İyi dinle beni sandalye
Ben tahta değilim
Bak bu başımı saran halatlara
İyi bak
Bunlar rahatına ermek isteyenlerin
Boynuna sarılır
Seversen bu örgülü başımı
Kıçını oturtamassın sevgili kalbinin mutlu anlarına
Bak diyorum sana
Hala bana bakıp sandalyesin deme
Ben alçağım ve pislik içerisindeyim
4 ayağımda toprakladır
Toprakla bir olup dertleşirim
O gece vakti...
Benim şu metalik kalbimin yağlanması gerekmez
Yağlasanda fayda vermez
Hem kalp yumuşak olmaz mıydı
Başını yaslasan anında tutulur
Çeviremessin yüzünü mutlu anlara
Gülemezsin sebepsiz
Ağlayamamda nolur bakma yüzüme
Hem bu yüz tanır seni
Bu dil konuşur sandalye
Bakma gıcırdadığıma eskidim artık
Konuşsamda kimse dinlemez beni
Sen bile sandalye
Sen bile..
Kulağını kapatıp küfredersin içinden
Ben nasıl oluyorda duyuyorum seni
Nolur sus
Duyayım seni ve konuş için içinden
İçeyim tahta kurularından
Ve göreyim yüzünü
Bakma bana sandalye işte
Kırıldım gittim
Yaşayan eşya bir oturdu iki oturdu
Kalkmak bilmedi en sonunda
Doğruca evime
Sahi evim var benim demiştim ya sana
Çöplerden evler
Taşınıp duruyoruz ama var bundada bir huzur
boşver kusur içinde yaşa
Seviyorum seni sandalye
Birgün uğrarsan buralara
Bil ki başımın üstünde yerin dar
Gitmelisin...
5.0
100% (3)