13
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
913
Okunma
hiç içmediğim halde
anason kokuyordu tenim
terim,,,
en son
sirkeci garında tutunduk
bavul kapıya bağlanırken
tüm bağlarım çözülüyordu aslında
yedi tarafımda yedi cücem
kordon boyu çırpınan aşk
çoğu vakit yalnız
yorgan altı saklar şeritleri
kupa kızı
istanbul’a dair hep
kartlarım karışmış
alkol komasında tüm kararlanan karalar...
Nana
sen giderken ölmeliydim aslında
bütün temmuz ihtimallerini yakıp
şubat vapurları biriktirmeliyim
olduğun her illegal iklime
avucuma yapıştırdığım onca posta pulu
onca başkent ile
sayısız poz kiralıyorum kendime
siyah
simsiyah
mandala sıkıştırılmış yabancılığım
sinema afişlerindeki tırnak izlerime inat
yürüyor güneş
biriken onca yakıcı istek üzerinde.
üzerimde ağırlığını arttıran gece
ağır geliyor kabanıma
taşıyamıyorum
taşıyorsunuz...
sen
bir soruya daha gebe bırakırken zihnimi
bir düşük daha firar eder dudaklarımdan
büsbütün taşar gardrop
kokun ve eylül kuraklığı...
Basmane / yirmisekizaltıikibinsekiz