Gam yükü yüklenirken kalbinin aşk hurcuna
Ebabil yuva kurar gönlünün baş ucuna
Gönül verme ademin pirinç ile tunçuna
Baykuşlar bağdaş kurar göğsünün aşk hurcuna...



Diyar diyar gezerken gurbetin gerdanında
Satar dost bildiklerin çıkar için anında
Mayalanır ihanet fitne fesat kanında
Dalkavuklar kül katar gönlünün köşk harcına...



Çifte kavrulur tenin ayrılık efkâr’ında
Buz tutar hayallerin aşkın ahuzar’ında
Firar eyler uykular gözler çağlar zar’ında
Berdel olur benliğin gülünün eşk suçuna...



Zühre okort verirken Süreyya’nın sazına
Yakamoz kur yapıyor gökten deniz kızına
Asuman ağlasa da hira alın yazına
Feveran eyleme hiç ömrünün meşk borcuna...



Ah de vefa yelleri eserken yay gölüne
Yaz yağmuru çisiyor kuruyan güz gülüne
Nazom’u sürgün etme Mecnun şol çölüne
Aşkın iksiri dolsun göğsünün aşk burcuna...

《Nafize》

14 Aralık 2019
10.10


Eşk: göz yaşı

ZÜHRE: Çoban yıldızı. Sabah yıldızı.

SÜREYYA: Ülker (Pervin) yıldızı. Yedi (veya altı) yıldızlardır ki; ikişer ikişer karşılıklı dururlar

ASUMAN: Gökyüzü. Semâ.
Felek.

DALKAVUK: Eline maddî menfaatler, para vesaire geçirmek için yaltakçılık ve soytarılık eden adam.

Hurç: heybe.

Burç: kale duvarlarında duvardan daha yüksek
köşeli ya da yuvarlak biçimde kale çıkıntısı.

Akort: telli çalgılarda uyumlu ve güzel ses vermesi için ayarlama işi.

Tunç: bakır çinko ve kalay alaşımı.
bronz.

Pirinç: bakıra çinko katılarak elde edilen sarı renkteki alaşımların genel ismi.