[
EBEDİ SEVDAM

Duygu iklimlerini dolaşan beyaz bulut
Uykularım ıslansın, sere serpe yağ artık
Yıllardır bekliyorum, yemyeşil baharları
Yıldızların nurundan, mavi ışık sağ artık

Dokunmak istiyorum, gök kuşağında ala
Güneşi okşayarak, öpüp asarak dala
Buhurlaşan gözlerim şaşırmalarda hâla
Kapkaranlık geceme doğacaksan doğ artık

Prens ile prenses, masallarda kalmasın
Kem gözler sevenlerden intikamlar almasın
Sahte sevgiler sakın aşk evime dalmasın
Gönül sarayım bomboş, sığacaksan sığ artık

Yıllar kayıp gidiyor, kendimize gelelim
Sen Şirin ol, ben Ferhat; koca dağı delelim
Hayat kısa bir gülüm, değerini bilelim
Aşkta fetih yapalım, gel açalım çağ artık

Beynimizi kemiren, bilmeceyi çözelim
Sarmaş dolaş olalım, nefretleri ezelim
Gönül gönüle verip, dağı taşı gezelim
Sevgini mahkûm eden esareti boğ artık

Sorular sormayalım, gizemiyle sır kalsın
Aşka değer verenler, düşünsün ilham alsın
Sevgi denen deryaya, giriftar olup dalsın
Aşk yükünü gönlüme, yığacaksan yığ artık

Umudumuz yeşersin, filiz versin dal versin
Gönül arılarımız nektar dersin bal versin
Düşümüz büyülensin, gül-ü Rana’m gül versin
Önümüzde eğilsin, selam dursun dağ artık