Gitme
Gitme, alışamam ben sensizliğe, yaşayamam sensizliğin karanlığında, hasretin düşer içime, kaybolurum sensizliğin karanlığında.
Elimden resmin, dilimden ismin düşmez, gitme! Böyle bir acıya beni mahkum etme, yollarını beklerim, gelmediğinde kahırla geçen günlerim, yokluğuna dökülmesin takvim yaprakları, gitme birlikte yaşayıp, birlikte yaşayıp ve birlikte kapatalım sonsuzluğa gözlerimizi. Ne istedin de vermedim? Neden gidiyorsun? Birtek canımdın, söyler misin! Ona mı göz diktin? İstesen verirdim canımı sana, istesen ağlardım, ıslatmasın kirpiklerini, ve gözyaşların düşmesin diye toprağa. Gitme, beni sensizliğe itme, üzülürüm sevilmediğini gördüğümde, içimde volkanlar patlar, içimde yangınlar alevlenir seni üzgün gördüğümde. Gitme, böyle bir veda yakışmaz bize, el ele aşalım engin dağları, el ele ekelim kırlara papatyaları, el ele sulayalım dalında açan gülleri. Sen gidince, hazana döner yüreğim, bozkırlara döner yüreğim, ne papatya çıkar, ne güller kokar, gitme. Yıllar geçmez, sen gidince bir şey değişmez, yıllar yaşlandırsa da bizi, ne sen beni unutabilirsin nede ben gülüşünü unutabilirim, gitme. Gitme, bir defa daha kal, kıralım aşılmaz gururu, yıkalıö önyargıları, bir bütüne ait bir parça olalım, gitme. Bitirme bizi, yakma sevem yüreğimizi, ayrılık öldürmese de yaşatmaz bizi. Gitme, gitme. |