15
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
775
Okunma
Bir Cumartesi yalnızlığından mehtaba çağrımı dillendiriyorum boş zeminde hoş bir gülümseye itaat eden göçmen kuşların çığlıklarında sığındığım hutbelerde kovalıyorum hurafeleri ve minnet etmediğim insanlara sadece iyi niyet ve kocaman bir yürekle yakın duruyorum.
‘’Bir ilaç içsem diye düşündüm,
Biraz kolonya sürünsem,
Ferahlasam, pencereyi açsam.
Şöyle bir şey yazdım sonra:
Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre
Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde.
Berbattı.
Bir şiire böyle başlanmazdı.’’
(Didem Madak)
Sandukanın sırrıydı şehir,
Belki de
Şairliğe özenen bir nehir gıpta ettiğim,
Sevdalı bir beyit, aşkı sönen iklimde
Karambole giden o döngü:
Kayrası mıydı dünün de sitemle çağladı onca şarkı?
Ant içmiştim bir kez;
Ar bilmiştim de esefle yolumu kesen her düşü
Savsakladım bir ömür,
Kelaynak kuşlarından ayraçla ayırdığım
Yalnızlığım vururken kıyılara
Mavidendi rütbem
Ve pekişen sevgim
Nasıl da ısrarlıydı Tanrı ve evren.
Kuş üzümü gözlerinde ömrün nasıl ki yâd ettim dünü
Ölümü de g/örmüştüm kerelerce:
Mamafih, yanıldım, azizim:
Arşa alaya çıkan gölgemde s/avundum da defalarca;
Sevmeye sevilmeye dair her insanı ve günü
Diktim ellerimle ve sırtlarında kocaman bir y/ama
Kaynakçası ömrün mademki sıra dışı bir vaveyla
Hep mi kundaklandı bunca duygu tek bir arzla?
Yendim ülküsüz geçen günümü
Yerdim de dünümü
Yakamoz bir düşün pençesinde açan goncama tutsaktım
Aşkın şaibeli yokuşlarında rest çektiği şehrin yokuşlarına
Körebe oynadığım yıllara gittim biteviye
Kaya misali dirençli olduğumu fısıldadı yüreğime Huda:
Bir rahmetle eş zamanlı;
Bir halka ile de sevdalı olduğum her şiirde
Döktüm üzüntüden binlerce gözyaşı
Ve muteber bir dille sırtımı
Sıvazladı rahmet ve yanılgı.
Konuşlu olduğum tek bir izlek yoktu ki;
Nefreti hibe edenlere teessüflerimi sundum
Yasaklanan şarkıları da yol bildim.
Bir kıstas
Belki bir kıskanç bir mevsimdi hüzün:
İntikal eden yüreğime sundu da devasa hürmetlerini
Açmayan göğün pembe duvarına tosladım.
Bir düş vakti bir düşüş vakti
Devrilmeye çeyrek kala kalktım hoş bir reveransla
Şahikanın kanadına tutundum
Halemde ölümle söz kestim;
Hanemde evrildim ve devrildim
Bir batında doğacak her duyguydu madem ikbalim
Peyzajı hazan olan suratsız bir imdeydi belki de tesellim.
Yermekle yılmak arasında bağlaç;
Yarenlik edip savsaklanmak nasıl ki bir rahmet
Gözlerinde mavinin annemi gördüm
Örüntü misali her yalnızlığı şart koştu Rabbim:
Göğümde tıkanık ne bir heves ne de nefes
Arzın bakiyesi taleple doğru orantılı;
Sevdanın faturası elbette özlemle seğiren göğün
Kat çıkan yalnızlığı
Mademki piri idim mevsimin
Yarenlik eden her şiirde tanıklığı varlığımın
Sudan sebeplerle kaçtığım bir sağanak
Ne de olsa yüreğin müridi bitmeyen umut.
5.0
100% (19)