14
Yorum
39
Beğeni
0,0
Puan
687
Okunma

ne bedava diye düşündüm
acılarımız beş para etmiyor
üç kuruşluk düşlerimiz
sevdalarımız umuda koşmuyor
bedavaya yaralanıyoruz
kimse dönüp bakmıyor
diz boyu hüsran
badanası eskimiş duvar gibi
dökülüyor sıvalarımız
garip duruyor resmimiz orda
cız ediyor yüreğimiz
bir somya, masa, sandalye, kitap
yeter demiştik birlikte mutluluğa
yetmedi araba, tatil, yazlık
istekler sıralandı bizden sonra
bedava yaşamadı çocuklar
arzular pahalandı
çok mu zor dedim papatya toplamak
düşlerimize yaptığımız bahçeden
bir çadır kursak oraya
yaz sabahına uzatsak ayaklarımızı
çiselese yaz yağmuru
güneş baksa gözlerim
bedava bir ağaç altında
elini tutmak sevgilinin
indirimli şarkılar söylemek
silerek yüreğinin pasını
şarkılarda gitmek Çamlıca’ya
boğaza mehtaba bakmak
silmek ayağının tozunu
önüne ilk gelen taşa
ucuza yakalamak özlemlerini
kır çiçeklerinden taç örmek sevgiliye
onsuz geçen günlerin hasretinden
çok pahalı olmasa gerek
sevmek
sevmek bütün canlıları, doğayı
bir sinek gibi kovmak hüznü
açarak pencereyi ruhuna
odaya dolan temiz havayla
aşık olmak hayata
mutlu olmak
bedava
en yaşanılası şeyler..
05. 11. 2014 / Nazik Gülünay