Herkes kendi kabına doldurma çabasında
Nasılsa çeşmelerin sorulmuyor kotası
Yenilen içilenin fotoğrafı basında
Kol geziyor toplumda ölümsüzlük metası


İçi boş muhabbetin mahsülü saman çöpü
Yığdıkça ağırlaşır mide eritmez löpü
Makamdan itibarı, ambarda üç-beş küpü
Bir de dayısı varsa yere gelmez arkası


Körlük hırs üzerine, heveslerse damakta
Tavansız göğe doğru burunlar uzamakta
Kuruntulu, kibrinden gün geçtikçe azmakta
Kin nefret tohumuyla sürülüyor arsası


Bazıları omuzda taşımazken asalet
Kiminin yakasını bırakmıyor cehalet
Kimi yaşına rağmen oldukça hayalperest
Takıntılı cücenin devasadır tafrası


Cahilde lebi derya zirve yapmış özgüven
Nefsinde azgın boğa ne gaz tanır ne fren
İşler kurduğu düzen yerde ezilir çimen
Kendi koşullarıyla desteklenir yasası


Niyetleri sömüren serde şeytan askısı
Birbiri üzerinde fikirlerin baskısı
Bu kadar mı değersiz insanları eskisi
Oysa ki ergene yer açan kendi atası


Zerre bile telaşla başlar günlük davaya
Yırtıcı kuşlar dahi muhtaç ruhi devaya
Aklıevvel olanlar eğlenir bedavaya
Mühürlenen kalplere vızdır hayat kıssası


Dünyaya dar açıdan geniş bakmak ne mümkün
İnatçı inadından gram vermiyor ödün
Acemi ustasından görünmek ister üstün
Yürekleri sallayan borsa ’’ego borsası’’



Nezahat YILDIZ KAYA