88
Yorum
153
Beğeni
0,0
Puan
3302
Okunma


Gönlümün lisanına yaban düşen sevgili
En çok da sana değil kendimin mahcubuyum
Göğsümde telef olan soluğumla besbelli
Telaşa sürükleyen cismimin mağlûbuyum
Eksilirim çok defa, eksikten biraz fazla
Ziyan olmaya yatkın söylenmemiş cümlede
Eksildikçe baş başa kazanmadığım azla
Yoran her izahta var ağırlığın ille de
Şimdi güz rüzgârları kapıma vura dursun
Güneş kendi içinde yangınlar söndürmekte
Yağmur indiren gökler denizlere otursun
Zaman nabız tutarak başımı döndürmekte
Teselli gül dibinde bir avuç kül yığını
Sende arayış hâli, gün ziyası solmakta
Bülbül kayıp ettikçe bütün varı yoğunu
Yürekte uğurlanan son hakkını almakta.
Nezahat YILDIZ KAYA
Dost kalemlerin incisine teşekkürümle.
Bir bülbülü şeyda ki hazan rüzgarlarıyla
Sararırken gülleri yorgun nutku tutulur
Yare ağyar ettiği gönül efkârlarıyla
Hal bilmezin elinde günbe gün unutulur........Mimarefe
Kapıya vuran güz yeli
Hatıraların soluk kimliği...
Şimdi güz demi.
Gün gidiyor...
Hatıraları temize çekiyorum...
Kaç bininci kez..................................deniz_tayanç
İpekten bir yürek
ki temiz anne sütü
ki masum bebek
ki gökmavisi
ki denizin akşam hüznü renginde........Tüya
Cama vuran yağmuru dinledim yağışında
Yavaş yavaş döküldüm içimden ağıtlara
Bakarım çoğu zaman mehtapmış ışığında
Kervanlar yolu açar kahraman yiğitlere..........Ahmet KARA
kadına vurmak değil adamlık kadına vurulmak adamlık
hayatta sevin sevdirin sevdirin zaten kapladığı bir raflık
kısaca özetle sevmek yaşamaksa ben hiç ölmem demek
diyen olmayınca sevmek kalabalıklar içinde bir yalnızlık.......alaturka044
- Edebiyat Defteri çatısı altında şiirimi güne taşıyan seçki kuruluna, sayfamı ziyaret eden herkese teşekkür ederim -