Sanmayın yaşlanmayı, aradık da bulduk biz!
Yuvarlanarak düştük, hayatın ayağına…
Bunun çaresi yok ki, ona mecbur olduk biz!
Varıyoruz günbegün, ömrün son durağına…

Yorulmuş bedenine, yetmez kanepelerin…
Yanmış ormanlar gibi, daz olur tepelerin!
Maskarası olunca, bir de sünepelerin;
Sabah akşam çekersin, tel gelmez tarağına…

Bir gün kalkmıyor kolun, bir gün tutmuyor elin!
Yakarmalar kar etmez, doğrulmayınca belin!
Kokusunu almazsın, yanında açan gülün!
Yerleri hep nem alır, kar düşer yaprağına…

Yazlar bitmiştir artık, yaşanan mevsim güzün…
Zor seçer dallardaki, tek tük yaprağı gözün!
Bir titreme belirir, pek çabuk soğur özün;
O güzelim yapraklar, düştükçe toprağına…

……

Birinden erken alır, öbürüne verir Hak…
Hayat tek renk değil ki, bazen kara, bazen ak!
Yaşlanmaktan korkma sen düzgün yaşamaya bak!
Bırakırsan düşersin, kaderinin ağına…

Karaman-2019/10

ÜSTATLARDAN:

Bedenin her yanından çekilir taze suyun,
Ne yapsan eski hale dönemez hiç bir duyun,
Hiç farkında değilsin, kısalmıştır da boyun,
Tamamen değişirsin başından ayağına;.............sakaogluhasankarakucuk

İnsan denen asil ruh, yaşarken ders almalı
Tebessüm sadakadır, kıymetini bilmeli
Şart koşulan kurallar, insan için olmalı
İnanırım her zaman, her şartın gereğine..............................Aşık Lüzumsuz

Tohum düşecektir ya hani kara toprağa
Tutunamaz sendeler yakalanınca ağa
Yüreğinde duyduğu sonsuzluğun bestesi
Uğrama der hisleri, düşme hiç tuzağına ................................Tülay Bostancı

Halil Şakir Taşçıoğlu