4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3075
Okunma

direniş şarkısı değil
yüreği yanmış
tespih tanesi gibi parçalanmış
bir çocuğun çığlığıydı havada yankılanan
misketim diye avuçladığı bomba patladığı an
siz hiç öldünüz mü?
bin bir parçaya bölündünüz mü?
/siz hiç öldünüz mü?
bebek kokulu ölümler gördünüz mü?/
pimi çekilmiş arsız bir bomba
kökünden koparır…nice fırtınalara direnen çöl çiçeklerini
baharlara bir merhaba bile diyemeden
bir düğün şarkısını susturur şarapnel
vurulur…çeyiz sandığında
züleyha sabrıyla ışığı bekleyen hayal kuşları
duvak takıp…gelinlik dahi giyemeden
siz hiç öldünüz mü?
kefensiz gömüldünüz mü?
bomba çukurlarına ağaç dikmeye çalışan
serçe de vurulmuş
konacak merhametli bir dal arar
oysa şeytanın askeri kudurmuş
sıktığı her mermide...içimde bir defne dalını kırar
çiçek açmaz ateş altında gül
bir yandan yarın ölecekleri düşünür
diğer yandan...gamzesinden vurulmuş
nur yüzlü ölü bir bebeğin yaralarını sarar
siz hiç öldünüz mü?
gamzenizden öldürüldünüz mü?
/siz hiç öldünüz mü?
ölümü gülle örttünüz mü?/
sönmeyen sigara dumanı gibi
alev alev yanan kayıp bir kentte
saba makamında bir şarkı değildir hayat
tuvali kızıldır
ölüm pusuda
her köşe başında bir cellât
bubi tuzaklı bombalar patladıkça
içimde açılan dipsiz çukura
masum cesetleri düşer pat pat
üşütür ölüm yüreğimi
siz hiç öldünüz mü?
lâpa lâpa ölüm gördünüz mü?
2004
tahsin özmen,bez bebekler de üşür,çatım ajans&baskı yay,ank,2006