8
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1471
Okunma
Belgin anneye bütün çocuk yüreğimle...
simgesiydi
gözyaşımın, korkumun ve yetimliğimin
binlerce uslanmaz uğultu kıvamında...
O, ölümce doğan
O, kalbini ormanlara gömen kırlangıç
ve nasıl bekçisi ise ölüm yer kürenin
çocuk bakışlarımda öyleydi işte
_bakışında tomurcuklar, nergisler
yüreğinde ılık titreyişler
ve talan edilmiş umut parçaları...
can...öylesine ürperişlerle alıyordu kendi canına
kimi zaman ürkek
kimi zaman sulusepken özleyişler sağnağıyla...
annemi düşünürken(-ki o çoktan çekip gitti..)
ezerdim geceyi onun yaralı burnuyla
ve bir sabah ki
acıyan yaralarımın altında
göz kapaklarımı açarken dünyaya
minik bir pastanın üstündeki mumla
aydınlık O yüreğe sarıldım
çoğalan bir yaşımla...
bir zaman ki şimdi
bekleyiş kederiyle
yolunu gözlüyorum erken salınmış kırlangıçları
ciğerime dokunup dokunup öpsün diye
çocukluk çığlıklarım
beni
çaresiz bir sessizliğin ortasına almasın diye...
yıllarca sürmesine aldırmadan bekleyişe
kahramanca biriktiriyorum yine de
dalları kesilmiş ağaçlar gibi
beş kuruşları...
Veysel Toprak
5.0
100% (2)