BİR GARİP YOLCUYUM

Kapındayım
Sen hancısın ben de yolcuyum.
bana bir bardak su,
bir de oturmam için bir iskemle verir misin.
öyle yorgun, öylesine yorgunum ki,
üflesen düşer yığılır kalırım şuracıkta
İnan sarhoş değilim,
Başımın dönmesi sarhoşluktan değil,
bir lokma ekmek yanında bir bardak su
bir kadeh rakıya da hayır demezdim ya
neyse.
geçerken uğradım be hancı,
öyle hemen kızma, hem yorgunluk atar,
hem de sohbet ederiz diye düşündüm,
bu bahaneyle de tanışmış oluruz fenamı.
çok yanlış bir şey mi söyledim?
kötü bir fikir mi sence?
uygunsuz bir zamanda mı geldim ne olur söyle..
suratın asık, kaşların çatık, ellerin neden belinde?
bilmeden bir kabahat, bir kusur mu işledim?
hoşlanmadın benden,
hadi doğruyu söyle be hancı.
saç, sakalıma takıldın dimi.
sen, yoksa dilenci mi sandın beni?
dilenci de olabilirdim ama değilim,
bekli de leş gibi de kokuyorumdur
bundan mı rahatsız oldun, açık, açık söyle.
berbere gitmeyeli çok uzun zaman oldu,
biliyorum, felaket görünüyorum.
Farkında mısın bilmiyorum ama
bayağı bi sohbet ettik seninle,
tanıştık da farkında olmadan
ha bu arada adımı sormayı unuttun
adımı sorma zaten, bende unuttum
adımla çağrılmayalı o kadar uzun zaman oldu ki,
beni hala içeriye buyur etmedin,
bir iskemle de vermedin
bir lokma ekmek, bir bardak su istemiştim.
rakıya da hayır demeyeceğimi söylemiştim,
ama kızdın sen bana belli
bilmez misin be hancı yorgunluğun ilacını,
bilirsin, bilirsin, en iyi sen bilirsin
bu durumları,bilmez miyim
kızma be hancı, şakasınaydı bu lakırdım,
biraz tebessüm olsun, ortam yumuşasın istedim
giderim istiyorsan, gene de Allah razı olsun senden,
istemeden de olsa, beni dinlediğin için..

..3 / 5 / 2005 Salı: Gündüz Yavuz..