17
Yorum
35
Beğeni
0,0
Puan
1131
Okunma

kımılda umudum
beyaz bir at getir bana
gerçek diyarından
alıp götürsün beni
düşlerimin bile sıkıştığı bu yerden
gönlümce şarkılar söyleyeyim
yine eskisi gibi
elma ağacının dalında
bir yanda sallansın çocukluğum
o umudu bol gülmelerle
gerip durmasın güneşimi bulutlar
iyice aç gözüme sokulan yalancı perdeleri
şu kuşların mavi gökyüzünde tasasız uçtuğu
balkonunda çiçekli bir masa olan
deniz kıyısındaki köşke götür
en az bizi sahiplenenler
ya da sahiplenemeyenler değin
benim de hakkım var
oradan aydınlık denizi seyretmeye
iki fincan kahvemi
gönül huzuru içinde
içmeye
umudum darılma kimseye
umut edemiyorlar diye
dolu dolu gülmeyi bilmiyorlar
çocuklar gibi.
yine de bilinçsiz etme, kör etme
duygularım kalsın yerinde
bileyim en azından
kim ortak
cebimdekine..
söz mü?
26. 09. 2019 / Nazik Gülünay