Mizacını test etmek hiç kolay değil dostum
Ne kimyasını bozmak ne de şikayet kastım!

Bazen bir çocuk gibi mızmız eder dizede
Bazen olgun ruh hali vakar olur söze de
Aksiliği tutmuşsa kesik çıkar nefesi
Ya avazdan düşerken nağmenin çılız sesi!
Cengaverlik bitince kalır bir kalbi kırık
Peltekleşir dudakta söze düşen hıçkırık

Analiz edebilmek mümkün değilmiş meğer
Kafası karışıksa kendine dair eğer

Dönüp bazen özüne kamçıyı vurur yüze
Kıvranırken acının eşgali düşer göze
Sineye ağır gelir belkide bu yüzleşme
Zuhur eder ansızın duyguda öksüzleşme
Sözün rengi değişir hüzünle yarışınca
Satışa gelir şiir ruh hali karışınca
Kafiyeler dağılır her biri bir tarafa
Dimağındaki nağme sürüklenir arafa

Söküp yeniden dikmék hiç kolay değil dostum
Üzerine giydiği bilmem kaç çeşit kostüm!

Zuhur eden öksüzlük arada bir kaybolsa
Şımarıklığı tutsa gönlün nadirde olsa
Gerektir ki olmaya sorgulanma sebebi
Çiğneyip de ayağa, düşürmezse edebi!
Bütün suçu yüklese bizim tekir kediye
Varıp olan biteni anlatsa bir kadıya
Müzip bir gülümseme yayılsa yanağına
Latifeler takılsa şiirin ayağına

Konuverse bir ışık gözünün merceğine
Dokunsa binbir ümit hakikat gerçeğine

Ahval böyle de dostum, çıtayı fazla aştık
Bir gönlü karışığı yazıp duvara astık :)

22 Eylül 2019
pazartesi