12
Yorum
38
Beğeni
0,0
Puan
1006
Okunma

bir öykü anlat bana
içinde gözlerinin kısır döngüsü bulunsun
biraz da ay tutulmasından söz et bana
yakamoz sobelenmesinden
ki Marmara’nın suları kafayı yesin
kudursun
starlardan söz etme bana
atıp tutanlardan da
saçlarının akıbetini anlat bana
dudaklarının gıybetini
anlat ki veballerinin hesabı sorulsun
sana bel bağlamamı bekleme benden
oturup hüngür hüngür ağlamamı da
alıştım yokluğuna
boğaz tokluğuna çalışmaya alıştım
sakın pişman olup arama beni
açtığın yaralar henüz savmadı
hak etmediğim şeyleri yaşattın bana
senin adın hercai olsun
kırdın
sildin
yerle bir ettin
bilemedim ki ne idi
benle derdin
alkışlıyorum seni
yakışır sana
sen yoluna
ben yoluma
sakın bir daha çıkma karşıma
pişmiş aşa da su katma