4
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
633
Okunma
senden önce de çok düştüm ben o uçurumlardan
paraşütü açtım her defasında
gerçeğe çakılmadan
yalan yok kimi zaman açılmadı o şeytan icadı
zannedersem ucuzuna kaçtığım çin malıydı
düş’tün
düşkünüydüm gördüğüm düşün
öyle bir var oluştu ki bu yokluğun içinde
düşünmüyordum düşün ardında bıraktığım gerçeği
ki bilirsin insan her düşüşünde
kendine acıyor gözleri..
senden önce de düş’tüm aşk ile bakan gözlerde
öyle ki,
serçe parmağına doladığı saçların kıvrımında yol aldım aşkın
şafak söken bakışında
kaşına yay
kışına bahar oldum hep
sona kalan umutla
sonra o kaştan
hooop uçurumlara..
kimi zaman kandım, yaranın can arayan naklinde
kimi zaman kandım
bıçağın körelen yüzünde
bazen de dal oldum yalan yok
ki kıyamadım gözlere çöken bulutlardan nem kapıp
zatürre olacak kuşlara
şimdilerde beş taş oynuyorum içimde unuttuğun çocukla
büyüsün istemiyorum
çünkü büyüdükçe sana benzer diye korkum
bir de paraşütü açılmaz diye
malum,
her uçurum düş biliyor sonunda
ve her düş dal uzatmaz öyle
uçurumdan attığına..