6
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
1102
Okunma
bazen kestiremiyorum
hafifler mi ayrılınca kalbin ağırlığı
yoksa biner mi omzuna
yalnızlık denen yük
özgürlük diyorum sonra
gözlerindeki rengin sanal uçsuzluğunda yitirmek midir kendini
ya da sonu kendine açılan o yolda yürümek mi
düşe kalka da olsa
dedim ya çıkamıyorum bazen sana verdiğim kürekle
kazdığın şu d’ipsiz kuyudan
ve hayret ediyorum çok kere
taş kalbimi nasıl kırabildin
o narin ellerinle
şimdi kim doldurur kaleme yirmi dokuz harfi
kim anlar
-da görmezden gelir
şiir denen lehçeyi
sen gibi izinsiz karıştıran olur mu bilmem
bakışımda gizli aşk çekmecesini
ki bilirsin gizleyemem
senden önceki evveli’
belki bu ara iyi gelecek ikimize
belki bu yara iyileşecek zamanın elleriyle
belki bu ara daha da çok açılacak
belki kapanacak
belki de belkilerden
yeni köprü kurulacak
pek romantik değilim biliyorsun
yağmur yağsa misal
sulu şakalar yapardım buluta
ama ıslanmasını da bilirdim hani
sarıl sıklam aşk gibi
neyse,
kalkalım hadi şiir denen masadan
yol uzun
sen ırak
afedersin eş anlamlı söz ettim
aynı kapıya çıkacak
alışkanlık işte
unutmak zaman alacak..