5
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1156
Okunma

Şiir paul celan in ölüm figü şiirinden esinlenilerek oluşturulmuştur.
Akşam daha uyumadan yatağında
Sokak aralarında
senin ağzından başlıyor şiirin gürültüsü
Ve geceleri
dönerken ikindilere
Öğlenleri tepemizdeyken küçük kızgın, çılgın
gaz topu
hiç durmaksızın
öpmekteyim
sesinin
duru beyaz türküsünü
Bazen şiir yazıyormuşum gibi yapıyorum
en güzel böyle anlatılıyor aşk da kavga da
Bir kadın oturuyor balkonda
korkuluğun
titreyen demirlerinin
yumuşak gıcırtısına kulak veriyorum.
Elektrik kesildiğinde
su faturası ödenmemiş bir halde
komidinin üstünde
Doğalgaza gelen zamla büyüyen o büyük
ölene kadar mokoko bizi
yüce Sezar gürültüsü
Ah ben
durup dururken yine senin kızıllığını yazıyorum
memleketin
durup dururken işlenen insan haltlarına şaşarken.
Sana yazılıp sokağa çıkıyorum
yıldızlar parlamıyor
Zaten görünen tek yıldız güneş artık şehirlerde
Sonra ölümlüleri çağırıyorlar ıslıkla
dağlara
Ormanları yaktırıyorlar tüm küçük parmaklara
Biri bir şeyler bağırıyor
hadi bakalım buyurun cemaatle
maden sahalarına.
Senin omuzlarından
köprücük kemiklerinden
sızlayan kaburgandan içmekteyim
o bitmek bilmez
yaşamak telaşını.
Otobüsler
Tramvaylar
Metrolar
otomobiller
Sakallar
Bıyıklar
Çarşaflar
Etekler
topuklar
şortlar
ceketler
koşuşturmalar
durmalar
turnalar
ve
aşk
Bir şehir alıyor ve tüketiyor
bozkırın ortasında
ömrümüzü.
Dolup
dolup
üstüme geliyor vapurlar
Bir kızıl goncaya benziyor dudağın
Bir kişi bağırıyor
daha derin kazın dağları
Ve siz daha çok alkışlayın ey sıradakiler
Tutup avuçlarında bir ülkeyi savuruyor kaderlerimize
zehrini
Ve sizler daha yükseğe taşıyın tahtımı
Gün ortalarında seyretmekteyim senin yüzünün
buğusunu
Ve gözlerini
ellerini
karnını
kıvrımlarını
Hem düş hem gerçek.
Bir
kişi oturuyor şehirde
Senin saçların
dayanılmaz güzel
Bir şiire
İnanıyorum
Bir sana
bulutlar güzel
Panzerler
düşüyor köprü altlarına
ve hamt ediyor biri
Bu bizim için bir fırsat gülüşü kıvrılıyor dudağında
Ve ben
akşamları
ölüp ölüp dirilen
Durup dururken küllenen şeyler düşünüyorken
senin
dudağın
sakıncama
imtihandır
Aklımı
şiirlere bölen bu renk
şiirleri kadına
kadını adlarına
adını
yine renklere
Bu
sesimin rengi
Bir seni taşır birde bunca şeye öfkemi
Öfkemi ağaçlara bölen
Ağaçları kökünden söken
tomurcuğu görünmez gökdelenlerde saksıya dikenlere
olan
öfkem
Neyse ben yine çok söyledim
zira Eylül
edebiyat ayı değildir
değil mi.
Konserveler hazır
Menemenler dizildi
Hadi Fasulye kurutalım sevgilim
Ve sıcak tut gözlerini
sadece gözlerin ısıtabilir yüreğimi
say ki
şu Metrisin önü bir uzun alan...
5.0
100% (8)