0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
2851
Okunma
Kozasını karıncalar basmış bir kelebeğin telaşıyla yazıyorum bunları.
Titreyişim parmak uçlarımdan değil yüreğimden geliyor kusura bakma.
Nasıl olur da kimse ulaşmasın diye kalbinin en derinlerine sakladığın biri kolayca çıkıp gider ki..
Kalmak istemeyene meğer ne kadar da sığmış insanın yüreği
Ben sana deniz aşırı ülkelerden farklı dünyalardan farklı hayatlardan yazmıyorum bunları
Kirpiğinin ucundan yazıyorum, gözünün bebeğinden,burnunun direğinden
Başımın öksüz bir çocuk gibi devrildiği yerden yazıyorum sana
Omuz çukurundan,göğüs kafesinden ama sen yüreğimin sızıntısından oku
Tabi okuyabilirsen...
Belki bir daha görmeyeceğim yüzünü, bir daha dokunamayacağım saçlarına
Hoyrat bir sevdanın son bir esintisi olarak kabul edeceğim seni
Ve sonsuza dek hiç kimseye bahsetmeyeceğim senden
Yüreğimi oturmuş kırgın bir kaya gibi yosun tutuşunu izleyeceğim.
Ah nasılda acıyor şimdi elinin değdiği yerler
Halbuki bir yılan gibi sıyrılmak isterdim kendi tenimden
Zira senden kalan izlerle yaşamak kolay değil
Yok yok ağlamayacağım
Ama yaşanacak yine pek çok şey yaşanacak
Bir birimizden ayrı bir birimizden habersiz
Bir bebek büyütecek kadar zamanımız var nasıl olsa
Yaşanacak bir çok şey yaşanacak
Sokağım da nerissa adın da bir kız çocuğu dolaşacak
Fotoğraflar yakılacak kalan eşyalar atılacak
Şimdi koca 6 yılımı usulca siliyorum hatıralarımdan
Ömrünün kalanı bensiz her şey gönlünce olsun
Sağlıcakla...