karanlıktı...
Karanlıktı...
Siyah ellerini, düğümledim bileğime Parmaklarını, çıkartamadım... Tanıyamadım avuçlarının tuttuğu kiri. Kir, hangi cümlenin bataklığına giden yoldu! Yolcu! Öyle ışıksız kelimeler asamazdın diline sen. Lambayı yak!... Tavanda, göğün tekerlemisini söyleyemeyen kekeme çocuk. Çocuk, dizlerine yapışamayan kabuk... Kaldırma!. Gökkuşağını tazelediğimde, silindi yanağın... Duvarın arkasından uğultular taşındı kulağıma, kızdılar!... Ben, senin gülüşünü eksiltmemki, örselememki, Göğün kuşağına saracaktım gamzeni, Karanlıktı... Yanağını çizdim, tıpkı tablodaki gibi... Renginmi kaçmıştı, soluktun... Mavi atayımmı biraz, ya da yeşil, hayır! kırmızı al al. İyide, karanlıktı!... Ellerin... Ellerin, bileğimi acıttı!. |
Tebrikler sevgiler