12
Yorum
47
Beğeni
5,0
Puan
1515
Okunma

yuvasına taş değmiş kuş gibi titrerdim gölgen uzaklaştığında gölgemden
gözlerim hasrete gebe kaldığı günden beri
güneş doğarken sıcağını
ay ziyasını unuturdu
eli uzun duyguların suç ortağı ömrüm
köşe bucak saklanırdı
son bir defa görmek için yüzünde açılan cenneti
öfkenin eleğinde elendi masumluğum
bembeyaz karlara kızıl korlar gibi düştü
ilmek tadında bir mahcubiyet boynumda
bitmeyen mahkemenin ertelenen karar gününe açıldı
toprak sürülmüş göz kapaklarım
ay kaçak
gün kaçak
an kaçak
gizlendiği yerde iblise dönüştü
yüzünden gözüme saklanan melek
dün günün bohçasında naftalin kokuyor artık
yokluğunu alıp omzuma
istenmeyen evlat gibi azıtmaya geldim dağ başına
kurda kuşa yem olsun kendimden göç ettiğim sevdan
sırtımda kırk yamalı entarim
eteklerinde hayallerim
tepe tepe suratına, soyunup anadan üryan
yanmaya geldim yüzünde harlanan cehennemde
yüzüm alevler içinde yüzünden azat edilirken
dilime sürülen tek duam
sevilme bir kez daha böylesine
sevilme
5.0
100% (20)