3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1181
Okunma
eyvallahı yok biliyorsun
zamanın duygulara...
herhalde bu yüzden çok uykum geliyor da
uyanasım gelmiyor yarınlara...
bazen beklemediğim bir anda taşıyor rüzgarlar
vaktiyle boğulmaya doyamadığım kokuları,
kim nasıl diye sorsa
annem kokusu diyorum, ilk öpücük kokusu diyorum,
yalnızlığı ilk fark ettiğim yağmurun kokusu diyorum
tebessümler içimi doldurmuyor,
gözlerde aklımdakine çalan bir ifade yok işte
susmayı öğreniyorum ben de günden güne...
ayrılmaya, özlemeye, unutmaya bile tamam da
arada bir ellerin terleseydi elimde keşke...
bazen gece lambaları sokakta boyumu kısacık ediyor,
gölgeme aşık yaşadım da ben, bilirsin...
ve renk uyumundan müzdarip yaşamak istiyorum yine,
üstümde deli saçması gösteri kıyafetlerim...
istiyorum ki duvarlara sürteyim de kanasın yine dizlerim,
uçurtmalarım uçmasa da olur
söz büyüyünce hatırlayacağım hepsini,
biliyorum
adını düşünmek,
kendiminkini insanlardan duymaktan güzel
işte mutlu bir yalnızlık böylesi bir şey...
bazen rüyalarımın köşeleri oluyor,
hani ben yıkmaya çalışıyordum ya hayatınkileri,
köşe başlarında hep seni kaçırıyorum
renksiz karelerin rengarenk gözlerisin
seni kaçırdığım o köşe başları rüyalarda
hep sen kokuyor
uyanıp da bir nefes için tüm günü yaşamak böylesi bir şey...
kaç bere taksam üst üste kaybederim yetişkinliğimi
ben seninle battaniye altlarına girmek istiyorum yine
çarpmadan sağımızı solumuzu sandalyelere,
plastik fincanlar dolmasın.
görülmeyen geçmiş zaman olarak kalsın
sen anneymişsin ben de babaymışım ya
kazara değince dudaklarına, senle ben oynayınca evcilikler hiç bitmesin
unutsunlar bizi çocuk odamızda...