Aslında gecikmeli bir kuş sesidir bütün bildiğimiz
kaybolmuş bir kadını arayan derin karanlıklar ülkesinde
göç eden suçlu şiirler gibi
bir ömür eskisi
birazdan bir tanrı çıkıp gelecek
öyle mahzun durmayın
şarap sunan lotus
hepsi kırmızıdır
meleklerin dudaklarından söz ediyorum
cehennem sözleşmesine atfen
sizin düşlerinize müdahale eden
de dik ta dan. Getirdiğiniz çöl
kum.
orda.. şarap sunan Dionysos
ekmeği suya satan çocuk
üç havva, üç meryem, üç sokak ölüsü kadın
aslında hepmiz ceset parçacıklarından yapılan kuş iskeletleriyiz
kemiklerimizden dişi türeten usta
çatısı delik göğün efendisi’ üryan
bir gömü
saklı tarihin karanlık dehlizinde
bütün ışıklar kör
ışığın efendisi kahin
ya da kutsal azize
soru sor- de dik ta
tanrı çıplak
çıkıp gitmek en dışımıza
parmağımız bir galaksinin okyanusuna değene dek kaçmak
ne kendi rüyasını satan sapiens
ne kuş kanadında recm*
ne nükleer başlıklı çocuk alagorisi
orda atom altı parçacıklarında bir dünya
sesimi verin bana
çocuk saklayan masallarımı
bana memleketimi verin
hani de dik ta dan
geriye
bir köy
bir kasaba
bir sokak
tutsaklığınız kadar esirim
bu yüzden
herkese
iyi yenilgiler dilerim

ŞARABIM BİTTİ Dionysos
Ekmegim ve çocukluğum
Aşk
sonra sevgi
sonra
Atom altı şiir
en son hatırladığım
bu geceye dair

Unuttum ...