14
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
2087
Okunma

Ölüme öykünen billur sadeliğin anahtarı, gecenin kilidine sokulası bir hazan, döşün seyrinde gömülü bir hayalet dillenen makberin izinde dolan bir kota adeta ölümlü mesainin de dolum tarihi uyruğuna binaen yalnız şehrin de yazılmamış lügati.
Sürmenaj bir imge, gün’ün menüsü
Aykırılığın da tebessümü, azizim
Canhıraş bir telaşla hala dayanmaksa yere göğe
Çok geç artık çok geç
Elemin şafağında renkler büzüşürken
İçimde devasa bir rahmet
Sözüm ona aşkın coşkusu.
Neyin muhtevası neyin?
Debdebeli gölgelerin ikramı mı da
Sefasını sürüyor hümayun?
Ve de
Bayat satırlarda karın tokluğuna
Her bir şiir her bir hikâye.
Müspet ya da menfi bir destur
Yüklendiğim anbean
Aşkı geçtim azizim
Nedir bu ruhun karası ve gözlerimde kara delik?
Tapınan hangi cins imge ise
Şiire çengi olsa olsa
Ruhun yankısı
Her duyulmazlığında tapınan evrene
Her sükûneti aslında bir isyan iken içinde.
Zanlar, azizim ve de zamlı düş tarifem:
Ahkâm kesen bir rota
Neye meyletsem günden geceye…
Belki de bir rabıta
Közünde ölümün müstesna bir gölge
Hibe ettiğim bir rayiha
Çiçeklerin surunda yanıldığım hece hece
Açmayı bekleyen de bir gonca
Boca ettiğim kendimce her sefil günce
Telaşla sarıldığım
Belki de unutulmuşluğun girdabında
Şehirler yasarken;
Şiirler de yaslarken sırtını okuyucuya
Aşkı eleyen gözlerinde bilinmezin
Atıştığım rüzgârla
İçimdeki mezar bekleyen sinsice.
Beklediğim de yok hani
Hele ki beklendiğim tarafınca
Sırların gözünde arpacık çıktı çıkalı
Sıradanlaştı mademki her acı
Nezdinde şiirin
Gidip de dönmemeli ya da
Dönüp bekasını hüznün sadece
Boca etmeli.
Körü körüne inanmakla meşhur şiir ve şair
Debdebeli bir ölümü de hak etmeli
Martavalı ömrün
Delip geçerken sakilce.
Her depreşen tininde asaletin boğuk sesi rüzgârın
Belki de bir manivela
Aykırı mizacın döngüde takılmışlığı
Şimdi hüsran bahçelerini eşeleyelim
Bir de unutulmuşluğun gölgesinde
Hoyrat bir esinti ile mimleyelim
Yeri göğü
Patiska özgürlüğün de sökük dikişinde
Bir bir yamayalım açık yaraları.
Şehrin ırkı kayıp
Mevsimin de sol gözünde seken bir kurşun misali
Gelip geçen hoyrat fırtına
Aslında fıtratın gazabı
Beyhude bir serzeniş
Ertelenmiş mutluluğun da rükûsu
Mabedin kırık kapısında
Bir ayak izi
Boydan boya göçmüş işte
Duvarı inik ve dökük;
Aşkın asası kopuk ve kırık
Ölümü irdeleyen her gölgede;
Her yalın seyrinde
Dinginliğin de reveransı
Bilumum titrek ışıkta
Kopup da gelen dünün özgürlüğü
Bir yitim adeta.
Sevdalı imlerde
Seyranı hakkıyla
Doluşan izleklere bilumum feri de sönük
Bir köz adeta
Tepen her acı
İten her el
Konaklamışlığımız duvar diplerinde
İzbelerin kokusu sinmiş nasıl da şiirlerin
Son hecesine.
Şair bozuntusu kalemimle
Ben aşkı çizerken imge imge
Sürmenaj bir dizede uyumuşluğum
Kök saldı adeta ömrün her saniyesine
Dualarımda saklı tüm gizemim;
Dökümlü eteklerinde ölümün
Koyu çok koyu bir renk.
Aksıran geceyi uyutan
Çok yaşatan belki de dileklerin maruzatı
Gömülü titrinde yanılgının
Şimdilik gidiyorum, sevgili mavi:
Mavi gözlerinde doğanın
Anne sesinde titreyen bir eda ile
Saklı dualarımda tüm sevdiklerim
Göğün katmerli buğusu
Ölümle aşkın dansı
Titreyen elemle yüklü maruzatım
Konup da kaçışan bir serçe misali
Ürkek yüreğimde doluşan
Dünden sarkan rahmet.
5.0
100% (14)