KÖYLÜ GÖRDÜĞÜNE BAKAR
GERİSİNE KULAK TIKAR

Köylümüz;
Bilmezdi aşıyı, ilacı
Bir hayvanı hastalandı mı?
Soluğu;
Muska-cıda alırdı.

Ne bilsin?
Yıllarca o, hep buna inandı,
Aslında bir başka çaresi de
Yok sanırdı.

Yerli cins sığırları vardı,
Üç beş kilo süt zor çıkardı.
Tartıya koysan canlı ağırlığı,
Yüz elli kiloyu bile bulmazdı.

Arıcılık yapılırdı kara kovanda,
Balı satılırdı çoğunlukla kaşıkla,
O kadar pahalıydı ki;
Satın almak için köylüde
O kadar para ne arardı!

Yağmur yağmaz; duaya çıkılırdı,
İnek yavrulamaz; muska yazılırdı,
Bir şeyin kaybolsa; falcıya baktır-ılırdı,
Velhasıl İşler hep batıl inanca kalmıştı.

Zordu öğretmenin işi!
Aksini söylese;
Karşısına dikilirdi, üç beş kişi
Belki de; itibarı beş para edilirdi.

Her şeye rağmen,
Bir şeyler yapmak lazımdı.
‘’Köylü; gördüğüne inanır
Gerisine kulak tıkardı.’’

Öğretmen; önce kendi üreterek
Olacaktı köylüye örnek.
Faydalanarak gördüğü örnekten,
Hocanın yerini, alacaktı öğretmen

Köylü ürettiğini satarak pazarda,
Kazancının varıyordu farkına.
Topluma örnek olan öğretmen,
Daha da destek alıyordu köyden…

Salih KOÇ
7 Ocak 2019 / Büyükçekmece-İST