Damla damla akıyor, kanyaşı göz yaşlarım.
Hazan yaprağı gibi, solarken bahar yeli.
Gamı vurur dünyaya, bu yürekte efkârım
E artık fukaranın, deyin adına deli.

Gül hazana karıştı, dertlerim efkârlarda.
Güneşler bana küsmüş, dargın bakar ufuktan.
Kaybolan mutluluğum belki döner baharda.
Mutluluğun kervanı, yola çıkmış şafaktan.

Dertlerim inci gibi, gönlümde dizi dizi.
Bir sabah heyulanın, izlerini ararken.
Gözyaşım çeşmi giryan, bak taşırdı denizi.
Benim bende kayboldu, bir senaryo kurarken.

Nerdesin, kayıpmısın, bedenden göçen ruhum.
Şahdamarımdan yakın benim bir mabudum var.
Zümrüt, yakut ararken, beni tutar güruhum.
Şefkat merhamet bağı, annemden sıkı sarar.

Duygularım dağılır, iç hüznüm çıkar yaza.
Yüreğimi nur kaplar, içim içime sığmaz.
O şefkatli sevdiğim, her dem duyar faraza.
Mabudum beni asla yarı yolda bırakmaz.

Anılarım gönlümde kavimler göçü gibi.
Hani çocukluğumun, topacı, saklambacı.
Boy, soy ırklar karışmış, tutmuş hayatın dibi..
Sek seklerle süsledik, çelik, çomak, umacı.

Kahve fincanlarının, kırk yıl hatrı kulpun da.
Anılarım eskidi haber yok asırlardan.
Sevdalar Mecnun oldu, Leylalar’ın yolunda.
Kahraman cengâverler, dönerken akınlardan.

Mendillere işlenmiş, çevreler nakış nakış.
Bugün iç huzurumun, tarafları savaşta.
Yâr yüreğin o yakar, gönüle akan bakış.
Duygulara karışan, efkârım gider başta.

Yüreğimden ağlarım, yüzüm arsız sırıtır.
Kar düşmüş şakaklara, belki ondandır hüzün.
Bu gönlüm ağıt yakar, çengilerim kırıtır.
Mutluluklar nerdesin, misafir gel bu güzün
21.06.2019 Muammer KARS