1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
913
Okunma
AZİZİM
Giden yıllar;
Gizlice giderken,
Çuvalı sürükleyerek,
Götürüyordu.
Bu davranışı,
Arada bir olurdu.
Bizde;
Ardından öylece,
Bakardık.
Bu defa;
Öyle olmadı,
Galiba işleri, ters gitti.
Çuval dan;
Birşeyler bir, bir dökülüyordu,
Kırılan, dökülen parçalar,
Beliki, çok kıymetliydi.
Caddeler de;
Sağa, sola, savrulanaların,
Arkasından koştuk.
Gücümüzün yettiği kadar;
Kurtara bildiklerimizi,
Kurtardık.
Dökülenleri toplayıp;
Elimize aldığımızda,
Çok yakından, tanıdıklarımızdı..
Şaşırsakta;
Anlam veremediğimiz,
Rakamlardı.
Hepsi;
Üç, beş parçadan ibaretti.
Şekilleri;
Renkleri, incelerken anladım..!!
Yani;
Azizim, anlayacağın,
Çuvaldan dökülen,
Boşa geçen yılların,
Başı, boş rakamlarıydı.
Bazı rakamlar;
Çocukluğumuz,
Bazıları gençliğimiz,
Bazılarıda, mutluluğumuz’du.
Pişmanlıkla; öfkeyle,
Acı ve nefretle dolu,
Aşka düşman günlerin,
Mazlumlarıydı.
Azizim..!!
Umarsızca;
Vaz geçtiğimiz günlerin,
Aritmetik denklemleriydi.
En acı olanlanları,
Kaldırıma çarpıp,
Tuz, buz olanlardı.
Aklımı başımdan alan;
Aşkım, aşkım dediğim,
Mutlu olduğumu sandığım,
Yıllarımın rakamlarıydı.
Nasil’da;
Anlayamamışım,
Hepsi doğrularımdaki,
Yanlışlarımmış.
ARŞİV :
profil.edebiyatdefteri.com/komsukalp/
Bilent Atalay
21-10-2017
Antalya
5.0
100% (2)