Eskiyeni
.
uyanıp senin nehirlerinde dinlendim topladım tüm çakıl taşlarını hayatın inandım ellerine her şeyden çok onların güvenli sıcak iklimine kendimi göze aldım neydi buradan öğrendiğim yaşımı sorma, hep seninleyim yüzümü yaslasam göğün camına yağmur bana ağlayacakmış gibi seni seviyorum ve bundan daha büyük, daha geniş bir cümle bilmiyorum nasılım biliyor musun kınımdan çıkarmışlar da kime saplasalar hep ben ölecekmişim gibi ateşi yutkunsaydım yanmayacaktı böyle içindeki nehir zehrimi balına sürünüp göğsünün gençlik baharında açabilirdi kalbim ki kalbim en büyük sırrım benim genişledikçe daralan koridorlarında çarptıkça yavaşlayan ritmiyle yaşam denilen ebediyetin |